Önce damlalar sızar, doğar ilâhî bir zevk
Yanmaz sandığın cismin, tutuşur hep durmadan
Latif sesler kurulup, diline gelir bir şevk
Kalbinde güller açar, daha günü yormadan

Kınalanan dillerin, olur aşka tiryaki
Muradın şerbetini, doldurur sana sâkî
Gecelerin nur olur, hecense kalır bâkî
Tütmez dediğin gönlün, tüter zaman kurmadan

Hâlâ arıyor musun? İşte sözündür araç
Bilmez misin ki sen ? Her varlık Hakk’a muhtaç
Gezinme boşluklarda, vuslatın olsun amaç
Ecel şerbeti içme, ışıkları sarmadan

Pişmanlıklar doğmadan, ver sağlamca bir hüküm
Hak, amel defterine, nur yazsın döküm döküm
Hakikat bahçesinde, olma sen süklüm büklüm
Gitmez dediğin günah, gider eyvah kurmadan

Yapma sen ne olursun, gururunu kahraman
Gözlerinden çekilsin, kopkoyu siyah duman
Buluşsun yavaş yavaş, kalbin özünde derman
Arıtsın Rabbim seni, daha sual sormadan

Kuşan sen güzelliği, kur mermerinden önce
Bereket yağsın sana, nur gibi ince ince
Yazık etme kendine, dön ışıklara bence
Bahçende bülbüllerin, dürer seni burmadan

Ey benim evlatlarım, kurmayın kızıl hayat
Güllensin önünüzde, yapın ışığı murat
İnanmışım doğacak bir gün mutlaka berat
Dürülecek hasretin, zaman seni yarmadan