Asırlardır böyle gelmiş gidiyor
Her dönemin kahrını ben çekerim
Lokmam yiyor, dönüp küfür ediyor
Kin biçerim, yine sevgi ekerim

Ne, kurtuldum isnat edilen suçtan
Ne de medet umdum kanatsız kuştan
Bin cefayla aştığım her yokuştan
İnişte de dönmüyor hiç tekerim

Hak yolunda giyerim de hırkamı
Aklım ile seçerim ben fırkamı
Dost diyerek döndüğümde arkamı
Hançer yerim, yaramı ben dikerim

Helaldir emeğim, ekmeğim, aşım
El-aman diyene çatılmaz kaşım
Vakardır, elbette dik durur başım
Bir tek yaratana boyun bükerim

Gün güne sönüyor gözümün feri
Yüzümde kuruyor alnımın teri
İnsandan umudu keseli beri
Ben derdimi dağa taşa dökerim

Şu divane gönlüm alışkın gama
Maşukum bir kere çıkmadı cama
Gururum yükümden ağırdır ama...
Sevdamın önünde diz de çökerim

Sem içerim sevgilinin elinden
Nem de kapmam her mevsimin yelinden
Kırılırsa gönül dalım belinden
Balta vurmam, köklerinden sökerim

Alibaba; kırk yamadır yeleği
Çok uğraştım, yenemedim feleği
Eledim unumu, astım eleği
Tat vermiyor artık çaya şekerim


DOST KATKISI...,....... Teşekkürlerimle

Hırpalanmış giysim her yanı dökük
Lime lime olmuş dört yandan sökük
Zelil durumdayım boynum da bükük
Yar aşkına kapısında nökerim....,........Suat ZOBU


Fırka : siyasal parti
Sem: ağı, zehir