4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
794
Okunma

Şu gurbet elinde, bitirdim ömrüm
Sıladan bir haber, GELSE geç kaldım
Çekerken hasretlik, bitti bak ömrüm
Son nefeste gücüm YETMEZ geç kaldım.
Şimdi bu mevsimde, başka güzeldir
Çıkmış elma armut, kiraz özeldir
Rengarenk kuşların, sesi gazel dir
Kalmadı dizlerde, TAKAT geç kaldım .
Komşular toplanmış, köyüm dolmuş tur
Kadıların Hasan, sofra kurmuştur
Tatlı sohbet eder, konu uzundur
Yok’ki kanatlarım, UÇSAM geç kaldım .
Yölmük, madımak, yemyeşil örtü
Bastama’nın şifadır, Manda sütü
Sabahlar olmadan, Horozlar öttü
Anne, baba öldü, GİTSEM geç kaldım..
Yaylanın yolunda, biter mantarlar
İsa böcek kurar, yerde sofralar
Yağmurun altında, kekik hoş kokar
Dertlerime derman, YOK’Kİ geç kaldım .
Sabahları hava, düşer ayaza
Yaz çeker kendini, arada naza
Kurulurdu tandır, hep kapımıza
Kül çöreği pişmiş, YESEM geç kaldım..
Buğdaylar yıkanıp, göçe olmuştur
Tarhana serilmiş, çeşni’si boldur
Bazlama kokusu, burdan duyulur
Yayık’tan ayranı, İÇSEM geç kaldım .
Aşağı bostan da, gömü patates
Kısaç’tan acısu, ekmek domates
Yanında kızarmış, peynir, keş enfes
Saram dostlarımı, DESEM geç kaldım .
Buz gibi akardı, can pınar suyu
Aşuresi meşhur, malzeme dolu
Birbirine benzer, herkesin huyu
Özlem gidermeye, KOŞSAM geç kaldım.
Düştük gurbet eline, olduk haşat
Bugün yarın derken, tez söndü hayat
Sağlık el vermiyor, etsek te inat
Azrail der ömür, BİTTİ geç kaldım .
Kul Ahmed-i geçti, bak zaman şimdi
Savrulduk dünyaya, hani kim kimdi?
Yükleme sırtına, at gamı derdi
Dostları görmeye, ÇOK GEÇ geç kaldım
Ahmet Ali Canbaz 30/06/2023
5.0
100% (5)