2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
358
Okunma
Yana-yatık-İçeri dizeler 20.11.2015 tarihinde Dr. Ernst Walter Heinrich’in "HAYVAN VE İNSAN HAKLARI" adlı bir broşüründen esinlenerek yazdığım İSTANBUL PEMBE (5) şiirime aittir.
„Prof. Dr. Hüseyin Hatemi; Hacda kesilen kurbanların bir sadaka amacı güttüğünü, Allah’a yakın olma vesilesi olduğunu belirterek, ‘‘Ancak bugün şartlar değişti. Hacda kurban kesmeye gerek yok. Hele hac görevini yapmayan Türkiye’de bulunanların kurban kesmesine gerek yok. Durumu yerinde olan herkes bir aylık masrafının üçte birini yoksullara sadaka olarak verebilir’’ dedi. Prof Dr. Hüseyin Hatemi; İslamı kandan temizlememiz lazım’’ diyerek şunları söyledi:
‘‘Kurban bayramı, ’hayvan kesme bayramı’ demek değildir. Kurban Allah’a yaklaşma vesilesidir. Kurban Bayramı daha eski ismiyle ’edha bayramı’dır. Hac döneminde yapılan ibadetler, merasimler kurban olarak nitelenmiş. Hac yapanlar hayvan keserek yoksullara dağıtmış. Edha kelimesi ise duha’dan gelir. Şafak sökmesi, tan yerinin ağarması, İslam’ın şafağının sökmesi anlamında. Biz bunu sonradan bu hale getirmişiz. ’Hac günü, kan bayramıdır, kavurma bayramıdır’ diye birşey yok.“Hürriyet Gazetesi’nin 21 Şubat 2002 haberinden)
Tut ki;
"Kainatta bizden başka
daha süper düşünen yaratıklar var;
Uzaydaki bir planet,
-nasıl biz hayvanlardan daha güçlü isek-
senden-benden dahada akıllı ve kuvvetli bu Meret.
Onlar acaba böyle yapsa bize;
Mesela ömür boyu hapsetse bizi kafeste,
zor ile bizden daha güçlü bir Irk üretse,
mezbahada bayıltmadan öldürse,
elektro-şoksuz "Bismillah" diyerek bıçakla boynumuzukesse,
derimizi yüzüp ayakkabı-elbise diye giyse,
şırınga ile dölleyip doğurduklarımızı alsa,
ana sütünü kendine saklasa,
hasta-cılız-sakat deyip,
bebek-küçük-körpe çocukları yese,
günlerce aç-susuz oradan-buraya sürüklese,
ilaç-parfüm uğruna lablatuarda işkencelese,
Matadorlar‘ın Arena‘da
vede
Gladyatör‘lerin Eski Roma’da yaptığı gibi
düşürse bizi birbirimize,
öldürtse?
Yada;
Cins-ırk ve türlerimizi „İnsanat Bahçesi“ ne koysa,
artist-akrobat ve cambazlarımızı sirk çadırlarında
sanat-zevk-eğlence diye sergilese,
insan avına "Spor" deyip seni avlasa,
insan çoğalmasını "Tehlikeli" bulup üremeni sınırlasa
yakışırmı onlara?"
Tevrat, Kuran ve İncil’in;
" Sana yapılmasını istemediğini
başkalarına yapma!"
Hadis‘ini
unuttuk galiba?
„Günahlarımız affedilsin!“ diye
„Kıldan ince, kılıçtan keskin“ Sırat Köprüsü‘nde(!)
o küçücük pati’leriyle yürümeye çalışan zavallıların,
binecekmişiz sırtına bu kurbanlıkların?
Onun boynunu uyuşturmasız-şoksuz besmele ile keseriz,
ve buna da „Dini icap“ deriz!
(*) İSTANBUL PEMBE şiirleri yalnızca hayvanlar için yazılmıştır. Hayvan olmayanların alınmaya asla-ve-asla hakları yoktur.
5.0
100% (3)