bismillah!
bu ses nedir?
susunca içimde fırtınalar estiren
ve suların susup dinlediği, konuştuğunda.

bismillah.
beni çağırıyorlar Süveyda
yürüyor önümde
ölümün karanlık bahçesini onaran
yaşlı bir şaman

börkümü önüme koyup düşünmek vaktidir şimdi
buzdan eli değsin diye alnıma
Altay sabahlarının

kabzası gül ağacından kılıcımı bilemeliyim
diz çöküp dua etmeliyim, ulu Tanrıya
korusun yüreğimi albızlardan

şimdi...
derleyip kayıp zamanlardan, bütün tılsımları
donat beni Süveyda, arkamdan okunmuş sular dök
adını koy işliğimin sol cebine, bir muskam olsun
doldur kırbamı
bir abdestlik ödünç al, Aral’ın sularından

gidiyorum!
bir vahayı terk eder gibi gidiyorum
elveda ey serkeş rüyası, uykusuz gecelerimin
ve hayat...ve şiir, ve aşk. elveda .

gidiyorum.
içim Kızılkum.

"ne olursa olsun" demiştin oysa
"vazgeçme
eşkin atlar gibi bana koşturmaktan ."

şimdi...
uzun kirpiklerimde dağ gibi bir bulut
sırtımda parmak izleri silinmiş bir bıçak
dilimde ahh.
"ucuz kelimelerimi de" koyup heybeme
dönülmez bir sefere niyet
bismillah...