4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1591
Okunma
Bir ılık yaz akşamı, buldum seni,
Gönül penceremden ansızın giriverdin,
Gül yüzlü, al yanaklı sevdam benim.
Bir gülün hayat bulması gibi gülüşün.
Gel gül yine, ben senle dolayım,
Gel öp yine, ben senle olayım,
Gel gör yine, ben senle varım.
Gönül kapımın gülü,
Yasemin kokulu yarim,
Gel yine, hep gel yine,
Yürüyelim meydanlarda,
Meydanlarda özlem, meydanlarda hüzün,
Sensiz yine bu eller, tutsak oldu kağıda kaleme,
Meydan okur oldu Leyla’lı Mecnu’na,
Suskun oldu her sevda soluğunda,
Dalar oldu gülüşlerde,
Konuşur oldu sensiz gecelerde.
Gel gül yine, ben senle dolayım,
Gel öp yine, ben senle olayım,
Gel gör yine, ben senle varım.
Sevdam gömleğimi al,
Ekmeğimi, maddiyatımı, kalbimi al,
Seni al.
Ama bırak gülüşün benle kalsın,
Bırak ki gülebileyim,
Bırak ki soluyabileyim,
Bırak ki sevebileyim,
Yeniden ve her yeni-den.
Anlatabileyim seni,
Öksüz sevdalara, yaşamda Mecnun kalanlara.
Gel gül yine, ben senle dolayım,
Gel öp yine, ben senle olayım,
Gel gör yine, ben senle varım.
Gönül koyar olmuş her okuyan şiire,
Yazar olmuş her gül bülbüle,
Susar olmuş silahlar o zamana,
Keman her çekişte yayı, bir ok saplanır oldu kalbime.
Boğazda, ben biçare boğazın gönlüne hüzün sormaktayım.
O da susar, o da dertli, o da çırpınışlarda,
Denizine ulaşma özlemi taşımakta.
Gel gül yine, ben senle dolayım,
Gel öp yine, ben senle olayım,
Gel gör yine, ben senle varım.
Sevdam gömleğimi al,
Ekmeğimi, maddiyatımı, kalbimi al, seni al,
Ama bırak, ama bırak.
Gülüşün benle kalsın.
Mehmet Öztürk