166- DAYI
Sen bu köyden gideli, yarım asırı geçti,
Taş üstü taş kalmadı, her yer cillop değişti,
Yol, sokak genişledi, taksi yanyana gitti,
Büyük meydan açıldı, bayram kutlandı, Dayı.

Güzün ekin ekilmez, bulgur, yarma bakkaldan,
Ekmek fırından gelir, köy, köy üstü uzaktan,
Erken varıp almazsan, ödünç alman komşudan,
Küle turşu kuruldu, komşuluk öldü, Dayı.

Sap, saman unutuldu, dirgen, yaba bilinmez,
Harmanı savururken, köylü yardıma gelmez,
Harar, çuval, arasan komşu kıyıp veremez,
Merkep, katır dışlandı, patpat namlandı, Dayı.

Çayı Hes sahiplendi, değirmenler kurudu,
Pekmezin tadı kaçtı, şeker dört köşe oldu,
Saygı, selam gönderen örf adet unutuldu,
Cepte kontur tükendi, telefon çekmez, Dayı.

Koyun, keçi sürüldü, bakkal sütü pek yağsız,
Yağ, peynir karaborsa, sofra serilmez, onsuz,
Ekmek aşa denk gelmez, yaşanmaz ki, somunsuz,
Bahçe sebzesiz viran, sular kesildi, Dayı.

Ayran, şerbet bilinmez, kola adı dillerde,
Lokumun tadı kaçtı, bulunmaz marketlerde,
Buğdaydan, mısırdan un öğütülmez değirmende,
Tüm besinler hormonlu, yiyip içmeyiz, Dayı

Bakır sahan kalaysız, yemek pişmez içinde,
Sırlı porselen tabak, rafta en üst köşede,
Tahta kaşık yakıldı, krom çatal sinide,
Kefki kabak atıldı, su cam termosta, Dayı.

Altı katlı binalar, hıdırlığa yapıldı,
Kalorifer döşendi, maltız, soba atıldı,
Kepengiler söküldü, ahşap yüklük yıkıldı,
Cam balkonlar parıldar, keyfin çıkardık, Dayı.

Asil Türk’ün Yiğiti, bayrak, vatan deyişir,
Ata’sinin izinde ilelebet segitir,
Mavi gözlü Atatürk, yiğitleri gözetir,
Her gün köy meydanında halka hayr diler, Dayı.

Tadı, tuzu kalmadı, sensiz yaşanmaz, burda.
Düdüğü öttürenin, keyfi yine revaçda,
Eski dostluk, yarenlik, bulunur mu acaba?,
Süleyman YILDIZ’ı özleme, o emekli, Dayı

Süleyman YILDIZ.
(Lemos5303)