2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
441
Okunma

Günler devrilip gidiyor birbiri ardına. Seçim yaklaşırken çok iyi bildiğimiz bir sözcük çok kullanılır oldu dilimizde. O sözcük "masa". Seçimde, bugünkü iktidarın karşısına çıkan "altılı masa". Ben bu seçimi "masa" ile "kasa"nın yani tüm gücü elinde bulunduranların yarışı olarak düşünüyorum.
İşte böyle "masa masa..."derken benim de "masa" üzerine bir şeyler yazmak geldi aklıma. Ondan bundan söz ederken saçmaladıysam affola.
Edip Cansever, şiirimizin büyük şairi
“Masa da Masaymış Ha!”
Onun, sevdiğim, defalarca okuduğum en güzel şiiri
Neler neler anlatıyor bu şiirde şiirin ustası
Görseniz neleri koyuyor o masaya
Ben de baktım bilgisayar masama
Bırakın kalfalığı, çırağı bile olamasam da
“Bu masaya neler koyuyorum?” diye
Özendim o büyük ozana
Bilirsiniz çoğunuz o şiiri
Adamın karşısında bir masa
Geçip oturuyor onun karşısına
O anda neler geliyorsa aklına
Habire dolduruyor masaya
Anahtarlarını, çiçekleri, sütünü, yumurtasını
Bisiklet, çıkrık sesini, pencereden sızan güneş ışığını
Ekmeğin, havanın yumuşaklığını
Hayatta neler yapmak istediğini
Kimi sevip kimi sevmediğini
Üç kere üçün ettiği dokuzu
Uzanıp koyuyor masaya sonsuzu
İçtiği biranın bardağa dökülüşünü
Uykusunu, uyanıklığını; açlığını, tokluğunu
Hepini dolduruyor masaya
Bana mısın demiyor bu kadar yüke masa
Biri iki sallanıp duruyor
Adam ne gelirse aklına habire koyuyor
Edip Cansever’in şiirini buraya olduğu gibi almadan şiirde anlatılanları kendi kurduğum dizelerle yazmaya çalıştım. Bu güzel şiiri okumak isteyenler kolaylıkla bulup tadına varabilirler.
Bir masa da benim var. Fotoğrafta görüyorsunuz. Bakın ben bu küçük bilgisayar masasına neler koymuşum, neleri masama yaklaştırmamışım:
Öyle büyük değil benim masam
Durur odamın köşesinde hiç kıpırdamadan
Çok yük taşımaz üzerinde
Üstte bilgisayarım, alt gözlerde kağıt kalem
Yazılarımı yazarım bu masada
Sabahın ilk ışıkları daha ortaya çıkmadan
Yaşadıklarım, duygularım, düşüncelerim vardır o yazılarda
Köyümü, çocukluğumu, arkadaşlarımı
Güncel olaylara bakışımı, bana anlatılanları yazarım
Çocuklukta, gençlikte yaşadıklarımızı
Şimdiki gençlere, çocuklara aktarmaya çalışırım
Çizdiğim kara kalem portreler
Kağıt üzerinde değişik değişik güzel yüzler
Kimin çizilmişse portresi
Bana en büyük armağandır onun sevinci, teşekkür etmesi
Yalanı dolanı
Çalıp çırpmayı koymam masama
Varsa alıntı, belirtirim yazanını, alırım tırnak içine
Umarım gün gelir anlatırım bu masada
O güya“İnce” ama "fırdöndü" adamın ve peşindekilerin ne yapmak istediklerini
Ülkeyi çıkmaza sokanların yeni koltuk değneğini
Senin geçmişteki mitinglerinde nasıl da düşmüştük peşine
O zaman sana gönül bağlayanlar
Şimdi lanet edecek sana ve ihanetine
Gençlerle buluşmanı seyrettim bir salonda
Seni yerin dibine soktular, terlettiler sordukları sorularla
Bilmem, içine düştüğün durumdan biraz utanır mısın
Yoksa seni alkışlayanların ekmeğine yağ çalar mısın
Her zaman söylüyorum
Ne yazar ne ressam ne de şairim
Bu bir alçakgönüllülük değil gerçeğin anlatımıdır
Yazdıklarım, çizdiklerim
Bir emekli için, emek verilen tatlı birer uğraşıdır
İşte bu masa da benim yakın arkadaşım
Daha neler neler var ona anlatamadıklarım
Gün olur, bahar gelir "İnce"leri değil
Vefalı, dürüst, ülkeyi düzlüğe çıkaran insanları
Bu masada mutlulukla yazarım
.........................................................
Numan Kurt
19 Nisan 2023
5.0
100% (2)