42
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1204
Okunma
Çocukluk fotoğrafındaki o gülümseyişim.
Bir aşkın çıkmazında türkü söylüyor.
Arasa dökülen bir türküdür gözlerine tutsaklığım
Sazın her telinin gök/yüzünde turnaya döndüğü,
Tüyü ağır kılan dağ çocuğu diyebiliriz ona
Henüz gülücüklerim çoğalmamıştı yaşama
Bende kemik ve et arasında yeşeren meyveyim.
Kaybettiğim ne varsa yarin yol gibi saçlarında
Ah kalbim çöl kadar derin bakışların içindir.
Gençliğimki kanatlı beyaz atlar gibi şahlanır,
Geçer kavak yellerinden yontarak kendini,
Bir çerçi gelir, canımda can yüreğimi biler
Bu yüzden denizden daha derindir atışları
Yıldızlar dans edip durur göğün kapısında,
İsmin yankılanır aklın belirsiz uzaklıklarında,
Aynaların derinliğinden bir çift göz bakar bana
Aşk değildir gözlerdeki ışık aşk tan daha üstündür
Nefes almak insanın kendisini yaşamasıdır.
Ben alışmışım yüzünde inci gözler görmeye
Bulutları yol gibi saçlarına asmaya
Kaya da açan çiçeklerden demet yapmaya
Sokaklardan geçiyorum hergün emeğimle
Yirmi milyon insan geldi sığdı bu şehre
Kahırla hüzün yüklendim ben yine bu gece
Yağlı urganlara diz çöktürdüm sensiz bu gece
Gündüzüm avundu da gecemde yoksun
11.9.2008
SOKAK ŞAİRİ