7
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
911
Okunma
Hiç şüphesiz,
bugünkü zâlimler de,
geçmişte helâk edilmiş yoldaşları gibi,
zamanı gelince azaptan paylarına düşeni alacaklardır.
O bakımdan azabın bir an önce gelmesini
benden istemelerine hiç gerek yok! (13)
Madem öyle,
tepelerine çökeceği bildirilen o acı günden dolayı
kâfirlerin vay hâline! (14)
Elbette son varış yeri
Rabbinin huzuru olacaktır! (15)
Doğrusu güldüren de O’dur, ağlatan da! (16)
Öldüren de O’dur, yaşatan da! (17)
O’dur, iki cinsi, erkek ve dişiyi yaratan; (18)
Bir damlacık sudan,
ana rahmine atıldığı an! (19)
Şüphesiz ölü bedenleri
kıyâmette yeniden diriltmek O’na aittir. (20)
Zengin eden de O’dur,
fakir kılan da! (21)
Müşriklerin taptığı Şi‘râ yıldızının Rabbi de
ancak O’dur! (22)
Doğrusu önceki Âd kavmini de O helâk etti. (23)
Semûd’u da helâk edip geriye hiçbir iz bırakmadı. (24)
Daha önce Nûh kavmini de O helâk etmişti.
Doğrusu onlar hem çok zâlim,
hem de çok azgın idiler. (25)
Ayrıca, altı üstüne getirilen
Lût kavminin yaşadığı şehirleri de
yerin dibine O geçirdi. (17)
Onları,
üzerlerine yağan felâketlere gömdü! (18)
Şimdi ey insan!
Rabbinin hangi nimetlerinden şüphe edebilirsin? (19)
Gerçek şu ki,
insanı biz yarattık
ve nefsinin ona neler fısıldadığını da
çok iyi biliyoruz.
Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız. (1)
Kesin olarak inanmak isteyenler için
yeryüzünde Allah’ın birliğini
ve sonsuz kudretini gösteren nice deliller vardır. (2)
Bizzat kendi varlığınızda da.
Hâla gerçeği görmeyecek misiniz? (3)
Gökte de hem rızkınız vardır,
hem de size va‘dedilen cennetler. (4)
Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki,
sizin konuşmanız ne kadar gerçekse,
Kur’an’ın meydana geleceğini haber verdiği
bu olaylar da işte o kadar gerçektir! (5)
Biz göğü kudret elimizle sapasağlam binâ ettik.
Gerçekten biz,
çok büyük bir kudret ve hâkimiyet sahibiyiz.(6)
Yeryüzünü de biz yayıp döşedik.
Doğrusu biz ne güzel döşeyicileriz! (7)
Her şeyi çift yarattık;
umulur ki düşünüp öğüt alırsınız. (8)
De ki:
“O halde Allah’a koşun!
Şüphesiz ben,
O’nun tarafından size gönderilmiş
apaçık bir uyarıcıyım.” (9)
Ben cinleri ve insanları
ancak beni tanıyıp
bana kulluk etsinler diye yarattım. (10)
Ben onlardan herhangi bir rızık istemiyorum;
beni doyurmalarını da istemiyorum. (11)
Muhakkak ki Allah,
evet O,
bütün rızıkları veren,
sonsuz kudret
ve sarsılmaz kuvvet sahibi olandır. (12)
(1) Kaf / 16. Ayet (2) Zâriyât / 20. Ayet (3) Zâriyât / 21. Ayet
(4) Zâriyât / 22. Ayet (5) Zâriyât / 23. Ayet (6) Zâriyât / 47. Ayet
(7) Zâriyât / 48. Ayet (8) Zâriyât / 49. Ayet (9) Zâriyât / 50. Ayet
(10) Zâriyât / 56. Ayet (11) Zâriyât / 57. Ayet
(12) Zâriyât / 58. Ayet (13) Zâriyât / 59. Ayet
(14) Zâriyât / 60. Ayet (15) Necm / 42. Ayet (16) Necm / 43. Ayet
(17) Necm / 44. Ayet (18) Necm / 45. Ayet (19) Necm / 46. Ayet
(20) Necm / 47. Ayet (21) Necm / 48. Ayet (22) Necm / 49. Ayet
(23) Necm / 50. Ayet (24) Necm / 51. Ayet (25) Necm / 52. Ayet
(17) Necm / 53. Ayet (18) Necm / 54. Ayet (19) Necm / 55. Ayet