DOĞASAL DENGE (13)
Şiirin hikayesini görmek için tıklayın
„İSTANBUL, İZMİR VE BALIKESİR SALLANDI, PROF. DR. NACİ GÖRÜR CUMHURİYET’E DEĞERLENDİRDİ; „DEPREME HAZIR DEĞİLİZ!“ Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, “İnsan ve yaşam hakkını düşünmeyen bir anlayışın ülkeye faydası nedir?” diye sordu. İstanbul’da dün sabah saat 03.15’te 3.0 büyüklüğünde, (Kahraman Maraş’ta saat 04.17’de 7.4 büyüklüğünde), İzmir’de sabah 9.18’de 3.1 büyüklüğünde, Marmara Denizi Balıkesir açıklarında saat 15.49’da ise 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İBB tarafından yayımlanan Hızlı Tarama Yöntemleri’yle Bina İncelemesi Projesi’nin 33 ilçeye ait raporuna göre olası bir 7.5 büyüklüğünde depremde tahmini olarak 91 bin 81 bina ağır veya çok ağır, 167 bin 116 bina ise orta hasarlı olacak. İBB Meclisi’nde sunulan verilere göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 2012-2022 arasında İstanbul’da 79 bin 891 riskli yapı ilan etti. İstanbul’da binaların yüzde 70’i yani 817 bini 2000’den önce yapıldığı için depreme karşı zayıf kabul ediliyor. İstanbul’da 2005’te 411 bin 613 hektar doğal alan varken 2019’da bu sayı 317 bin 750 hektara düştü.“ (06.02. Pazartesi günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan Sayın Sevda Öztürk’ün yazısının başından alıntıdır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
„Küçükken saklambaç oynardık,(*) biri gözlerini yumar, herhangi bir yere kaçar, saklanırdık; Duvara, binaya, arsaya, yada bir ağacın gövdesine. Sayardı ebe; „1, 2, 3, 4, 5…“ diye. „Sağım-solum sobe!“ Şimdi; Beşik gibi sallıyor doğa hepimizi, sıkıyor boğazımızı geçim, sıklaştırıyor sosyal iletişim birbirimizi, tek kurtuluşumuz adil bir seçim! „Doğa mı bıraktık ardına saklanacak; Rüşvet, çıkar,din ve refah uğruna? Temiz hava mı kaldı korkusuz solunacak; Yakıp, kesip, beton döküp kıyılan güzelim ormanlara? Ozon ile delmedik mi atmosferi ısıtarak yer küreyi, ucuz uçak ve lüks otomobille gönül eylendirmeye, çözmedik mi buzulları kutuplarda benzin ve kerozinle? „Deniz seviyesi artsın, kıyılar ve adalar batsın!“ diye! Yada; altın çıkartma uğruna arsen ile zehirlemedik mi yeraltı sularını? Para, refah, çıkar ve kazanç yoluna; Keserek güzelim ağaçları, yakarak solunum ormanlarını? Böylece çocuklarımıza hiç bir yer bırakmadık sıhhatli yaşanacak, biz büyüklerede kalmadı artık bağışlayıcı doğa ardına saklanacak! Öyleyse; "Sobe!" Üzüntüm öfkemi aşıyor, sabır küpüm taşıyor; „Ölenlere can-ı gönülden rahmet, yaralı ve Depremzede’lere deva ve sabır“ dilerim, hiçbir işe yaramadı demek benim DOĞASAL DENGE şiirlerim. (*) Yana yatık- içeri dizeler 23.03.2020 tarihinde yazdığım DOĞASAL DENGE 12 şiirimden alıntıdır..
|