Düşmüşüz gurbete, sıladan ayrı
Paramparça olduk, düzelmez gayrı
Bu mektup sanadır, buradan çağrı
Sıladan habersiz, kalma Mehmet’im

Ailenin ardında, dağ gibi dimdik
Umutları bir bir, senle yitirdik
Değerleri unutup, hepten bitirdik
Geçmişi düşleyip, dalma Mehmet’im

Hep gelecek diye, yolun gözledik
Kavuşmak hayaldi, seni özledik
Ninemi gönderip, senden gizledik
Boş yere de haber, salma Mehmet’im

Karlı dağların hiç, olmaz dumansız
Biçareyiz yollara, düştük amansız
Gencecik yaşında, dertler dermansız
Ömrünün baharı, solma Mehmet’im

Gittiğinden beri, bayramlar tadsız
Geçmiyor bayramlar, gözlerim yaşsız
Evin hanen bomboş, köylerin ıssız
Gelip de kendini, yorma Mehmet’im

Ellerinden öper, bol selam eder
Yazılmış yazımız, böyleymiş kader
Ahrette oluruz, belki beraber
Yazdıklarım sana, buradan haber
Daha fazlasını, sorma Mehmet’im