Yaşanılan onca kesirleri hayatın
Uzantısına ermek mi?
O tılsımlı erdemi çözmek
Yüce sevgiden almak olmalı
Hisseli düşmeli sevda
Dillerde tadımlık payda.

Çarıklı atalarımızın nuru
Kavruk güneşi altında
Orak harman elinde çekiç
Emeği alın teri yükü ağırlığınca ezilen
Buharlı kazan boruları öküzlerin
Alevli soluğu.

Kağnı tekerleğinden işitirdim aşkını
İnlemesi bin çiçeğe bedel arının
Hüzün dolu gıcırdamasından ilham
Sevişmelerin ahengi ritimli
Engebeli yolculuğuydu ağır aksak
İnişli çıkışlı.

Şehvetle açılmıştı papatyalar
Yırtılıyordu rüzgârında hışırtıyla yapraklar
Ağustos böceği suskunluğunda orkestra
Ay güzelliği çıplak göğün
Göz kamaştıran hayranlığa
Gülümsüyordu düğmelerinden
Kızaran güneşin nazarlarına
Kapanıyordu bulut
Seriyordu perdelerini.

Kalplerin çöl susuzluğu şerefine
Bereketli çeşmenin ibriğinden
Kana kana doluyordu aşk
Zembereğinden boşalırcasına
Ulu kişnemeleri yağız kısrak atın
Doruklarına sevdası
Güneşi ışıklı yelesi.

Bacadan salıyordu ocak ateşini
Özgürlüğün dumanı yücelecekti elbet
İlahların buyruğuydu onurlu yaşamak
İlelebet kutlu kılmak!
Ancak ekilmeli tohum toprağa
Sevişmelidir aşk.