2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
726
Okunma

Hani tarladaki işten dönerken,
Yorgunluğa yenik düşerdim.
Eylül yeni bir ümit olurdu bana
Ve eklerdim, “Eylülde gelirim,
Ben bu sınavı geçerim.” derken
Bütünleme sınavını kastederdim
Gaz lambası ışığıyla yoğrulurken geceler
Sınav sonrası herkese gülümserdim,
Çocukluğun hoyratlığına kapılırdım,
İnceden yağan yağmurlara bile aldırmazdım,
Yeryüzü yeni bir başlangıca hazırlanırken
Halazlar ıslanır
Mevsimler bizleri dinlemez,
Zamanı yitirirdik oyunlarda.
Hani arkadaşlığı aile bilirdik,
Oyunlar tükenmezdi akşam ezanında dahi
Kimseyi aldatmazdık köşe kapmacalarımızda
Ve ihanet yoktu kitabımızda,
Küsmezdik oyun ebesi oluşlarımızda.
İncitmezdik yerdeki karıncayı,
Anlamsız şarkı sözleri yoktu ezberimizde,
Çeşmelerden içtiğimiz sular
Arabesk olur akardı gönlümüze
Ay ışığı aydınlatırdı gece oyunlarımızı,
Hani köylerde henüz elektrik icat edilmemişti,
Korkutmazdı bizi sokakların karanlığı.
Tüm oyunlar yarım kalırdı,
Oyuna doymadan büyüdük bilirsin,
İş pişirdi bizi hayat fırınında,
Gençlik yıllarının izleri hayal meyalken,
İlk aşklar neden unutulmaz?
Eskidi çocukluğumuz,
Yarım kaldı gençliğimiz,
Ay yine aydınlatıyor,
Yıldızlar yine parlıyor,
Birde hatıralar senli benli,
Ama saçlarımız yıllara yenik düştü.
Mevsimler bizi dinlemedi,
Zamanı yitirirdik oyunlarda
Geçti yıllar, geçti ömür
Eylül gibi sarardı benzimiz.
Sonbahar düşer yapraklara
Şimdi bir hüzzam üfler
Yüreğime yağar ilk aşkın hasreti,
Gözlerindeki o şiir okunur yeniden,
İlk aşkı söyler şiir,
Ve sende bir şiir olursun,
Sahi, Eylül yeni bir başlangıç değil mi?
14 Ağustos 2010 –Konya
Durmuş Ali ÖZBEK
5.0
100% (3)