Aleyna'nın ŞiiriKalbimde bir sız var, kimsenin bilmediği, Derdimi açyorum, haydi dostlar toplanın! Bu bir sevda masalı yüzümün gülmediği, Hikayesi başlıyor, nur yüzlü Aleyna’nın. Yurdum yuvam garipti, gurbet elde yaşardım, Bende her insan gibi, hep rızkıma koşardım, Gündüzlerim zulümdü, gece dolup taşardım, Hiç bir anlamı yoktu, rezil olan dünyanın. Asla çiçek açmazdı, haraptı gönül bağım, Dört mevsim hep kar ile, kaplydı gönül dağım, Her gece üzerime, çökerdi yalnızlığım, Mağlubu ben olmuştum, bitmeyen bu kavganın. Sonra onu tanıdım, soğuk bir kış akşamı, Bir merhaba lafzıyla, aydınlattı dünyamı, Tatlı dilli biriydi, bende sildi her gamı, Sanki bana dediler; Al işte bu dermanın. Güneş doğmuştu artık, çiçekler yeşermişti, Biten her bir umudu,bana geri vermişti, Dertli olan yüreğim, muradına ermişti, Artık hayranıydım ben, tatlı dilli Sultan’ın. Her gün görüyordum, güzel olan yüzünü, Hasret ile dinlerdim, nazlı olan sözünü, Bin bir mahçubiyetle, seyrederken gözünü, Ne güzel tadı varmış, diyerdim şu sevdanın. Günler gelip geçerken, aylarda yol almıştı, Güzel olan bu insan, ağır hastalanmıştı, Çıkılmaz bir girdaba, istemeden dalmıştı, Sanki şifası yoktu, hasta olan cananın. Her halinden belliydi, epeyce bir yorgundu, Son zamanlarındaysa, çok konuşnmaz durgundu, Canı çok acıyordu, yüreğinden vurgundu, Ve kendisi söyledi; Vakti geldi vedanın. Veda vakti demişti; düştü yola bir sabah, Firkat düştü gönlüme, güneşim battı eyvah, Kayboldu nurlu ayr’m,şimdi her yer simsiyah, Sonucu çok ağırdı, güzel hayal kurmanın Gitmişti uzaklara, bende gitmek istedim, Hırçın bir hasret ile, sanki kafayı yedim, Al canımı ALLAH’m! Al canımi çok dedimn, Dinmeyen bir acıyla, inliyen şu insanın. Kor ateşler içinde, gece gündüz hep yandım, Bir yetimin diliyle, anne der gibi andım, Bilmem kaç kez uykumdan, sıçrayarak uyandım, Kaç kez demek istedim; Bak ne halde kurbanın. Gündüz güneşsiz kaldım, gömüldüm karanlığa, O gün bu gündür dostlar , çıkmadım aydınlığa, Şimdi ise mahkamum, bir büyük yalnızlığa, Boztepeyim tadı yok, geçmeyen șu zamanın |