Bu kaçıncı yaz hayalindi
Akşam esintisiyle gelen yasemin kokuları
renk renk hercai menekşeler
Eline bulaşır mı çimen kokusu
Ya tarla kuşlarının telaşlı uçuşu
cırcır böceklerinin canhıraş çığlığı
bir eşeğin ağlamaklı hazin sesi
Çekirgelerin tekdüze sesleri arasında
Altın sarısı incirlerin altında
Dalmak derin uykulara

Beton şehirlerin beton sokaklarından
en son ne zaman baktın gökyüzüne
Ne zaman gördün yıldızları kayıp giderken
Kimselere dökemediğin dertlerini
Ne zaman döktün evrene

Bitsin artık bu hikaye
Şimdi eskisi gibi
Bahçe aralarının sıcağında
yalnız ve yalınayak dolaş
gür üzümlerinin arasından geçip
Zeytin ağaçlarının altında uzan
Fatılmış bir karpuzun
soğutulmamış göbeğinden ye
Salkım salkım üzümleri dalında sev
Tulumbadan su çekip
Çardağın altında kana kana iç
Toprak damların, toprak ocaklarında
Külde kahve yap
Küllenmiş hatıralar arasında
Topraktan gelip toprağa gitmek için
Ağaçları kucakla, toprağı öp
Yorgun ve bitkin tüm insanlar için