Adamın biri cellâdı zora koşar.
Bir karpuz keste yiyelim der.
Cellât saçlarını okşar ve derki.
Dün bir bugün iki.
Aşk bahçemde davul zurna gibi dolaşıyorsunuz.
Üstüne üstlük birde yevmiye kesiyorsunuz.
Bu nasıl bir aşktır ki
Karın tokluğuna müdafamı zorlarsınız.
Gün doğar
Herkes yaptığı işten fedakârlığıyla çıkar der mahkum.
Anan baban mevzu bahis değil ki
Gidip ellerini öpüp isteteyim seni kardeş der cellât.
Bugüne bugün
Günün kesilmiş bir dulsun.
Tadını esirgemek mi istersin ki benden karpuz istersin.
Ballandıra ballandıra anlatacak olsam
Bu mevzuda derdim ki
Hakkınız var bir bakıştık
İki sallandık karpuzu kestik yedik.
Ama bir gerçekliği olsa
Ne arzulardın diye sorup
Cevabını sigaraya son defa üfleyip
Kollarımda mahşere kucak açacakken
Bana iş çıkarıp
Arzularımı ferahlatın
Karnımı doyurun dersiniz.
Cellâdın sabırsız bir erkek olduğunu çözen mahkum,
Kuru kuruya sigara içilmez ki yahu.
Birazda nevalesiyle sevişsek dedik sadece.
Hemen darıldın hemen incindin.
Hemende harcadın aşkımızdan dökülen
Namelerin kıçını kurcaladın.
Cellât memnun olmamış ve demişki
Nevaleyle açılacaksa yüreğiniz
Ben yalan bile söylemeye razıyım
Lakin karpuz bazen kelek çıkar buralarda
Bir kelek kesipte aşktan
Masum düşlerle kestim
Karpuzu dedirtmeyin bana.
Aşk yalan söyler.
Ne muradın varsa versin dersin
En ukala kesilen karpuza.
Ben bir kel olsaydım
Bilirdin ne dilediğini
Ama kasıtlıda karpuz yiyelim diyorsanız yinede.
Karpuz buralarda hayranlarıma yedirdiğim meyvedir.
Yedik içtikte kalbini sıvazladım diyecek değilsiniz.
Gün batımına yaklaştık
Yiyelim o halde bir karpuz.
Yarın ola hayrola.
Aç karnına okşadıklarımla
Mukaddes mesleğimi tartışmayı yeğledim hep.
Buradaysa sorgu sual oldu.
Bir karpuzun oyununa geldim.
Ağzımda kokar simdi der.
Mahkum kızıp
Hemende paylaşmaya yeltendin der.
Ben yiyeceğim sen inleteceksin.
Hem seviştik
Hemde ağzımdan karpuzumu eksik etmedi
Desek ne olurdu sanki.
Madem lafı ünlendireceksin
Bari şunu şöyle.
Yedik içtik sonrada unuttuk birbirimizi.
Son nefesini kurgularken bakıyorum aşığın olarak birde
Mükafatlandırdım sizi.
Hemende ünlenip yatağımı hayranlarınızla paylaştım.
Pekâlâ, Kim karpuz ısmarladı
Mahkum tuttuğuna derseler
Benimi ele vereceksiniz?
Mahkum kızmış
Damarıma bastınız şimdide demiş.
Karpuz yerken ağlamak haramdır bana.
Dertlerimi unutmak istediğim zamanlarda
Karpuz keser yerim.
Kanım kaynamadan bir erkeğe
Namus borcum varmış gibi
Ellerinde can verirken
Birde nefesimde onu sayıklamak
Cinsime utanç hissettirdi.
O halde demiş cellât
Kıyaslamak gibi olmasında
Dün birisiyle kavun yediniz.
Bugün benimle karpuz yemek istiyorsunuz.
Yarınki dostum cimri ama hiç söyletmeden sevişiyor.
Kardeşim doksan günüm kaldı
Bin bir geceni doldurmaya.
Bir kazığa oturttunuz beni dedirtme
Adaklarımda tam tesirli oyununuza gelmeme.
Yedik içtik bir sonraki geceyi sayıkladık desek,
Düşmü kurmuş olurum?
En güzelini siz bildirdiniz dostum.
Yetim gibi seviştik deriz o halde.
Karpuz varmı bu işte diye yinede diretiyorum.
Senden önceki numarasını istediğinde
Fıstık istemişti.
Ondan öncekide aşk üslubunu korur deyip
Fındıklı seviştiydi.
Bizde o halde gayrimeşru bir dostluk yaşadık.
Fındık fıstık.
Kavun karpuz yedik deriz.
Birde rakı sayalım bu işe der.
Rakının dini acıtır der mahkum.
Oraya peynir şart
Yoksa dinsiz imansız
Kaç gün daha kokan soluğunu
Derimi dişlerken hissedeceğim der.
Cellât bakar onun biçare haline ve derki..
Seviştiğim bin birinci erkeksin der.
Sustum sustum dinlendim diyorum fikrinize.
Rakıyı da içeriz beraberinde.
Ölüm fermanıyım ben.
Cennetin kapılarını açan dervişim ben.
Tek bildiğim mahkumlara
Eşi dostu getirtmeden
Gündemini rüyalarla tamamlatmaktır.
Günün geldiyse
Ölüm vaktin haberdar eder bizi.
Benim kanımın kaynadığına
Eceliyle öldü dedirtmek.
Ama sen yinede devrani dön.
Cesur bir devrimci çıktın.
Kavunda yersin bu şakayla...