0
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
394
Okunma
bulutları azarlayıp içeri getirdim
yağmur yağmadı
elimdeki sayfanın son durağına
ismini fısıldadım
değişmedi
değişmek istemedi belkide
bilmiyorum onun adına konuşacak değilim
pencereyi aralayıp dışarıya baktım
izmaritin ucu uzadı
kül bayırı bir kaç çıkmaz
aldırmaz oldu ağzımızdan dökülenlere
kendimi toparlayıp son bir söz söylemek istedim
sarkıttım sepetimi gördüğüm rüyaya
ellerinizi çektim ve dudağınızda ki sevgiyi
kaldırıp kollarımı sarılmak istedim
karşımda duran boşluğun tuvaline
kelimeler havalandı hiç duymadığım
harfleri karma karışık bir serap
ilikledim yakamdaki buruk makamı
uyanır uyanmaz
seni düşündüm kalbime aydınlatan gülüşünle.