1
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
417
Okunma
her seferinde
bir bavul yalnızlık döküyorsun ortaya
ne güzel katlamışsın
acılarını
umutsuzlukların
rengarenk
en köşeye sıkıştırmışsın
yanılgılarını
her birini ucundan çekiyorsun
dağılıyor
biraz öfke serpiyorsun
duvarlar kıpkızıl biliyorsun
kapılar
camlar kıpkızıl..
her seferinde
kucağında bir demet çırpı
büyük ateşler için hazırlanıyorsun
büyük göçler
büyük kaçışlar
öyle yalın
öyle yapraksız
sessiz
yaşa değsen kuruyla yanıyorsun
kuruya değsen yaşla.
ne sen yaşsın
ne ben kuru.
ne sen kurusun
ne ben yaş.
biz her seferinde daha kolay
daha kolay yanan şeyleriz.
her seferinde
avuçlarında bir sürü pıtrak
yüreğinden sökmüşsün her birini
kanatarak
dilinden sökmüşsün
kulaklarından
ölü umutların.
şimdi bulutsuz bir gökyüzü gibi
sessiz gözlerin
konuşmuyor
kör bir karanlık kadar
sağır kulakların
duymuyor
bir kevgir gibi delik deşik
yüreğin
yanmıyor.
her seferinde
bir bavul yalnızlık döküyorsun
ortaya
ne güzel katlamışsın acılarını
kederlerini
yasını.
ben bir hoş eldin demeliyim
gözlerine
yağmurlu bir gök gibi
hoş geldin.
18/012022
ödemiş