masa, ritmböyle zorlar işte, itekler oysa ne fukara mülayimliği yağmurlar yağmadan bayrağını unutup, silahını cesedini taşıyan dimdik omuzlarında o ağacın kabzasından düşmüşsün, çiçeğinden rahlenin cilasında parlayan suskunluk alnına kan damlamış, dudağına kiraz yaşamak uzak kurnanın damlasına hep o mevsimdir ya biraz çatlayanlar geçilir tülleri olmayan camlardan, şehirler geceler en masum aslına bir kadının vebaline ışığın en koyusunda af bir çimenliğin yeşilidir belki koşmayı unutana birliğin dansına bizsiz katışan bulutlar sırtlar buluştuğuna toprak anasına çağırmaz avucunu açana, gelmez de türlü düzeni saydım sanırsın, gözlerin ümmi iki tek uzak tazelenir ardıardına 14112019 |