Doğudan batıya koşar kısraklar, yeleleri terli
Terkesinde nice rüyalar
Eşlik eder hilal ve dolunaylar

Her dağ başı konak
Subaşı durak
Kavurur bir içli merak
Yanlarında ova yürür
Dağ yürür
Yollar bitmez
Ölü yürür
Sağ yürür
Baht açılır ansızın
Gördüm, altın çağ yürür

Nice sular durulur
Gariplerin yaraları sarılır
Yiğitler düşerken toprağa
Su yürür yaprağa
Yükselir naralar dağdan dağa

Tan ağarırken vurur kösler
Barışıktır kırk yıllık küsler

Her davul kendince arar dengini
Çakmak gözler gözetirken engini
Ne soy sop sorarlar ne de rengini

Aralarlar kapıyı bir dünya cennetine
Koşarlar Tanrı’nın davetine

Atlılar her mevsim koyaklarda kışlarlar
Baş açık yalın ayak
Ne çok şeytan taşlarlar

Ayın şavkı vururken çelik eğerlere
Davet gelir erlere
Atlılar çıkarlar yeni seferlere

Yıldızlar çekilir eski yerlerine
Güneş bir daha ölür
Rüyalarım Isık Göl’de gömülür



Hayrettin YAZICI