0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
600
Okunma
gözlerimi belirgin bir renkle açamadım ilkin
savaşı kuran belleğin orta yerine çakılmış benliğimi
menzilin her yerine istilaya yollayan bağıntılar
söz, Merkür kadar hızlı
ne yapsan ayrılıyor yollar melankoli ve coşkuya
düşünür, bulurum sebebini
öyle analitik bir ağrı ki yüreğimi sınırlandıran
tutarlı fikirler gibi öne sürüyorum yitişi
bitik uygarlıkların bozulan geometrisinde tutunmaya çalışıyorlar
erdemler; kasvetin sonsuz savunucuları
asla değişmedi çarmıha geren sabitler
birdenbire karanlık bastı algının renklerini
obsidyen kenarları var zihnin, kendini yayarken
bir başka belleğe değen
anlamlanması gerekirdi böyleyken vahşi döngünün
büyük kötülüğün yıkamadığı rotasyon
nedir adı?
nedir kökeni?
tanrıyla aranı açan kadim geleneksel
sonsuz çekiliş başlar
yıkıma uzanır onca katman
belleğin tüm metrisleri yağmurun akışıyla dolar
rüzgarlar eser içinden
yıkılır anlamları tutan duvarların geometrisi
kuruyup gitmeyen özü yok mesela yaban arılarının
tapınmasız bir tanrıyla renkler arasında göz göze gelebilir
savaş biterken
diyecek hiçbir şeyin olmamıştır
5.0
100% (4)