0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
495
Okunma
İnanç denilen, inanmak denilen şey
baştaki gözleri yok bilip, her şeye
kalp gözüyle, gönül gözüyle bakmak
bir hiçken sana can veren Yaratıcı ’ya
hiç görmeden secde etmek değil midir?
Baştaki iki göz; kalbi bilmez
gönül nedir anlamaz; amma lakin
dünyanın makyajlı hilelerini
sana harikulade göstermez mi?
İnsan denilen varlık; varedilme amacını unutup
kalbinden dünyaya ışık saçan vicdanını
kimi zaman çıkarlarına, kimi zaman benliğine
kurban etmez mi?
İş işten geçmeden; o etten ve kemikten bedenin
henüz toprağa girmeden
benliğin vicdanını tamamen ele geçirmeden
haydi eğil, seni hiç ’ten varedene!
Canı gönülden eğildiğinde Yaradan ’a
kalp gözüyle baktığında O ’na
çok şaşıracaksın, çünkü kendini
yani, hakikati orada bulacaksın.
Sakın ha bir kula, Tanrı yerine koyup eğilme
Zulmetse de sana, ocağına incir ağacı dikse de
Haksız yere seni zindana atsa da
Boyun eğme sakın zulmeden zalimlere!
Gözlerinle gördüğüne sakın eğilme
O kör gözlerin kandırıyordur seni yine
Cahit Fıkırkoca
24.04.2022, Ankara