Hayran olursun onu bir tanısan,
Mutluluk verir sana, yanında gözyaşıyla,
Sevinç çığlıklarıyla uçurur havalardan,
Mest eder seni, bahçesi zaferan,
Yaşatır mutluluklar içinde bir şadan,
Mamafi,
Şadan içinde ettirir sana figan,
Yakuttur, akiktir, lale mercan,
Ergüvan.

Suskun olur, pasif olur, aciz olur,
Bir bakmışsın dilinden inciler saçan,
Bir bakmışsın dertlilere derman,
Bazende el-aleme dedirtir el-aman,
Gökte yıldızlar ile, ay ile, güneş ile buluşur,
Yanar hasret ile özlem ile harman harman.

Kiyasette çıkar göklerin üzerine,
Yanlışda yuvarlanır haviye ye,
Kararsızdır, dalgalanır durmadan,
Bilinçsizlik içinde nobran,
Dil-güşa olunca, olur nazende,
Kimdir, nedir, bilinmez bir abdalan,
Tutar lamekan ilinde mekan.

Tevazu sahibidir, kendini küçücük görür,
Görmek isteyene her şeyi gösterir,
Küçük görmezse,
Firavun gibi kibir ile ölür,
Sanır ki kendini bulunmaz bir afettir,
Ammavelakin,
Gel gör ki en büyük mürai dir.

Katre katre damlar, deniz olur,
Deniz iken kurur gider olur damla,
Et ve kan, madde ile mana,
İnayet sahibidir dağıtır etrafa nur,
Halden hale girer, küçük gelir dünya,
Aç gözlüdür, güçlü iken dağıtır ferma.

Kış ile bahar, hüzün ile keder,
Hakkında çokça yazılmıştır şiirler,
Yunusun şiirindeki televvün,
Abdal aşık olur yürür yalın ayak,
Mutlu ve üzgün,
Soğuk - sıcak,
Katıdır bazen, bazende yumuşak,
Korkak, yüreksiz, alçak.

Devamlı değişip, devamlı dönüşür,
Bir anı bir anına uymayan
Bihuşluk içinde bi-hanüman,
Sözünün eri, ama sözünde durmayan,
Sadık olan, hain olan, deman olan,
İki yüzlü, şaşkın, sapıtan.,
Bir dem kışlardan zemheri,
Bir dem bağlarda bağ bostan.

Islah olmayan bir kılıçtır,
O bir Zülfikardır,
Sevdimi tam seven,
Kızdımı nefret eden,
Bazen anlayışlı, latmeyi-zen,
Bazen paylaşan, latmeyi-har,
İnkiyat eden, şükreden,
Reddeden,
Helak eden, intizar eden,
Mah-ı ar,
Tüm güzelliklere hem açık,
Hem kapalı,
Tüm kötülüklere hem açık,
Hem kapalı,
O, hep vardı,
Gammaz, eğri, makes, ifitracı,
Ağyar,
Kah gizli, kah aşikar.

Yandımı tam yanan,
Dondumu tam donan,
Her şey ondadır,
İyilik, kötülük, inkar ve iman
Hem aydınlık, hem karanlıktır,
O bir sanat eseridir,
O bir şahaserdir,
O, edebiyatdır.

Keşanedir, yada virane,
Kimine dert olur, şifa kimine,
Tartılar tartamaz onu ağırdır,
Rüzgarda kuş tüyü gibi salınır,
Anlayana olur cevher,
Anlamayana ezher,
Ezher, sahibini eder zeber.

Her zaman bir umutla yaşar,
Her sabah yeni bir umutla uyanır,
Küçük bir umut ışığında sarhoş olur,
Arar, arar, arar,
Çok azıda aradığını bulur,
Az da olsa nadiren,
Sözlük anlamı;
"Bir şeyi bir yönden,
Öbür yöne çeviren."

ÜMİT NADİR ESİRCİ

Pr.Dr. İskender PALA nın KALP adlı
kitabındaki yazılardan esintilenerek
yazılıp, işaretliler kitaptan alınmıştır.

zaferan = sonbaharda çiçek açan, bir çok alanda kullanılan bir bitki.
şadan = bahtiyar, keyifli, sevinçli
mamafi = bununla birlikte, durum böyleyken
figan = acıyla inleme
kiyaset = akıllıca davranış, akıllılık
haviye = derin uçurum.
nobran = davranışı kaba,sert, gönül kırıcı olan
dil-güşa = iç açan,gönül açan, kalbe ferahlık veren
nazende = yanında,huzurunda
abdalan = abdal, meczup, divane, deli
lamekan = yersiz yurtsuz
tevazu =alçakgönüllü, tevazu sahibi
mürai = muhalif
katre = damla, damlayan şey
inayet = yardım,ihsan,iyilik
ferma = ferman, emir, buyruk
televvün = renkten renge girme,muntazır olmak, beklemek
zemheri = kara kış
bihuş = şaşkın sersem, aklı başında olmayan
bi-hanüman = yersiz yurtsuz, çocuksuz, bir başına
latmeyi-zen = yumuşak kadın tokadı
latmeyi-har = sıcak kızgın, kıvılcım, yanıcı, sert tokat
inkiyat = boyun eğme, ram olma
intizar = beklemek, ilenmek, beddua etmek
mah-ı ar = temiz,güzellik, ay
makes = meraklı olan
ağyar = yabancı, rakip
keşane = insan gibi, insana yakışır şekil
virane = yıkık, harap
ezher = güzel ve parlak olan
zeber = yukarı,üstten, kaldırabileceğinden fazla yük