Söyle bana nazlı dilber, Sevdin mi hiç sen de beni
Şu gönlümün kapısından, el girdi de sen girmedin
Ne çok istemiştim oysa, senin de beni sevmeni
Şu gönlümün kapısından, yel girdi de sen girmedin

Ne diyorum bu şarkıda, dinle hele beni dur da
Coşkun akan ırmak gibi, bülbül kaldı ah-ı zarda
Koku salsın her gün diye, seherler de güli-zar da
Şu gönlümün kapısından, gül girdi de sen girmedin

Filiz, sürgün vermediler, çiçekteki, dal uçların
Bir gün olsun dualarda, gel demedi avuçların
Rüzgarlarda dağıldı bak, Özgür cavlandı saçların
Şu gönlümün kapısından, tel girdi de sen girmedin

Bakışında kaybolarak, ben ki hayale dalıp da
Sevda nedir bilmez iken, sa da aşık olup da
İstemsizce akıp duran, gözlerim de yaş olup da
Şu gönlümün kapısından, sel girdi de sen girmedin

Ne haldeyim neredeyim, sakın beni etme merak
Eğer sevmiyorsan beni, bu sevdayı burda bırak
Her gün seni düşünüp de, sevdiğini haykırarak
Şu gönlümün kapısından, dil girdi de sen girmedin

Oysa yeniden doğsaydım, ben severdim seni yine
Yıllar yılı yandı durdu, taş değil ki bende sine
Nasıl geçti anlamadım, yaşanmamış bunca sene
Şu gönlümün kapısından, yıl girdi de sen girmedin

Muradımdın sen her zaman, sevdim dedim evvel ahir
Lüzumsuz’um yazıyorsun, belli kalemin de mahir
Afrika’ya hayat veren, bereketler saçan nehir
Şu gönlümün kapısından, Nil girdi de sen girmedin

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık Lüzumsuz