Çorak topraklar gibi kırışmış yüzüyle
Zeytin ağacı konuşabilseydi şöyle derdi:
"Hey, balta ve kazmayla karşımda duran insan ;
Nereden geliyorsun? kimsin?
Benim vatanım Anadolu!
Atalarınız bu topraklara ayak basmadan çok önce,
Ben yüzyıllardır burada kök salmıştım !
Barışın sembolü oldum,
Her bir zeytin senin on neslini tanıyacak kadar yaşadı .
Sabun oldum soyunuzun yedi neslini temizledim !
Hasat edildim, her yıl size besin sağladım.
Günde ki yemek kaşığı zeytinyağımı tüketenlerin daha uzun ömrü olur denildiğini duymadın mı?
Atalarınız yiğitçe savaştılar ve savaşlarında yaralara, kantaron otuyla karıştırıp sürdüler ,yanıklara ve kesiklere çare oldum.
Çayım ve yağım kötü kolesterolün ve şekerin yeminli düşmanlarıdır!
Beni kökümden kesmek yerine meyvelerimi toplayın ezin yağımı alın ...
Salamura ,kırma , sele ,hurma yapın sofranız için beni hazırlayın.
Tabiatın şifacı Lokman hekimi Zeytini kökünden kesip
Gelecek nesillere böylemi hizmet mi edeceksin dese !
"Cevap olarak ne diyeceksiniz?"

Orhan Gülaçar