3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
377
Okunma
Rahmeti, şefkatiyle, gönülleri dolduran
Narında parça parça, yana yana kül oldum
Kudretinin hükmüyle, ol deyince olduran
Divanında el pençe, hikmetine kul oldum.
Varoluş müjdesiyle, çoşuyorken ya hu’yla
Taptuğun dergâhında, oduncunun mahıyla
Nemrut’a başkaldıran, İbrahim’in ahıyla
Emrinle yakma diyen, ateşinde gül oldum.
Her kim olursa olsun, çekinmeden gelsinler
Muhabbetin deminden, biraz feyiz alsınlar
Bizi çömez belleyip, ince ince gülsünler
Erenler dergâhında, yarenlere çul oldum.
Gerçeğe kulaç açtım, hayal bile kurmadan
Deryalara dalmışım, hiçbir sual sormadan
Ruhumda ihtilâller, dans ederken durmadan
Duygular harmanında, bin bir türlü hal oldum.
Dünyalık temaşaya, bakar iken kör idim
Şeytanın kör nefsini, ardım sıra sürüdüm
Mananın potasında, damla damla eridim
Sevgi denen güzeli, kucaklayan el oldum.
İşim olmaz servetin, çoğu ile azında
Güzel ahlakı gördüm, ol Nebi’nin izinde
Pir Sultan’ın omzunda, Şatıroğlu sazında
Gönül şehrine giden, uzun ince yol oldum.
Necati şu faninin, malı mülkü tamahtır
Kimisinde secdedir, kimisinde semahtır
Kimine helal olan, kimine de günahtır
Şeb-i aruz gecesi, Mevlana’da gel oldum.
*
Necati CAKCI
11.02.2022
ANTALYA
5.0
100% (5)