5
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
846
Okunma

Mâ’nâ mahrumu insan biraz kemik biraz et
Merhâmet kapı kulu ruhu çürük cemiyet
Huzura pusu kurmak huzursuzun rüyası
Yağmur köpüğü hayat riyakârlar dünyası
Akıl gerçeğe hasım yalana mahkûm ikbâl
Ölümsüzlük hevesi aciz fikirde ishal
Kainâtta dolaşan zamanın kof yarışı
Bezm-i elestte bâki fıtratın yalvarışı
Kem küm peşinde ilim lügât düşmanı sanat
Hâyâsızlık zirvede enâniyet kat be kat
Mek makta topal forsa şiir denen muhtevâ
Yandım oldum furyası ne gün bulacak devâ.
Televizyon çengisi şimdiki mahremiyet
Ne ahlâk var ne töre bu ne acıklı cinnet
Sanal şöhrete muhtaç hislerin kabarışı
Üçyüz kelime ile şairliğe varışı
Raflarda ihtilaçta onlarca tozlu kitap
Yalnız nefiste gizli her şeyi bilen hitâp
Kapatır mı bilemem ruhlardaki boşluğu
Vak vak lak lak dünyası ben bildim sarhoşluğu
Canlı yayın kusmuğu karı koca dâvâsı
Şeref sizlere ömür şerefsizlik furyası
Genç kızlık edâsında yetmişi geçkin nine
Mezara yakınlaşmış hâlâ yaklaşmaz dine
Dört bir yan mezbelelik yolundan çıkmış nesil
İnsan diye dolaşan nevzuhur bir kaç fosil
Vatan bayrak ve millet kansızların kâbusu
Bilmem nasıl şerheder bunları Türk kâmusu
Bu yolun sonu nedir kaç nefes ve ne kadar
Tevekkeltü al’Allah diyenedir Allah yâr
Ve siyaset siyaset mutlak doğruya gebe
Türk’ün şahlanışını durduramaz engebe
Mutlaka doğacaktır kızıl elma ülküsü
Dağları devirirken adaletin türküsü
Ey benlik sevdalısı güneşi avuçla dur
Ya ufala ve söndür ya sükût et ve kudur
Bastığımiz topraktan fışkırırken şühedâ
Üstünde tepinerek olmuşuz nefse gedâ
Bilirim beyhudedir Makberî’ce bu kelâm
Marifet kul olmaktır vesselâm ve vesselâm
_______Makberî