AH OZANLARIM

Ah, ozanlarım, ah!
Ne güzel, anlatırsınız,
Kısa, öz be öz,
İnceden, inceden söz,
İçindedir ateş ve köz,
İnceden,
İnceye yüreğe değer söz,
Bazen yakar, yakar,
Köz, duman, kül eyler, köz,
İnce, ince yürekleri,

Bazen gül, gül eyler de,
Gönülleri, ruhları, bizleri, izleri,
Bazen aç, aç eyler,
Kapalı gözleri, yürekleri, ruhları,
Ah, ozanlarım ah,

Allı, ballı eyler,
Açı sözleri, dilleri,
Noktayı, yerli yerinde koyar.
Bilmez virgülü, heceyi,
Bakmaz güzün yaşına,
Takmaz ağayı paşayı,
Tam yerine oturtur,
Cümleyi, o ağır dizeyi,

Geceyi, gündüz eyler,
Tatlı sözleri, dilleri,
Yalancı baharı, kışa çevirir,
İlkbahar, yazları, güzleri,
Ah ozanlarım, ah,

Bazen,
İçine oturur bazen,
Kralın, kralcıların, yalayıcıların,
Acımı, o acı sözleri,
Milletin kulağıdır, gözleri, sözleri,
Oturtur, yerli yerine,
Acı ve çok tatlı sözleri,

Yüzyıllar, geçse de,
Hiç unutulmaz, unutulmaz,
Küpe olur kulağa, küpe,
Acı ve tatlı sözleri,
Ah, ozanlarım ah,

Takmaz,
Takmaz, hiç kimseyi,
Ne hacıyı, ne de hocayı,
Vız gelir vız, kralın celladı,
Bulur, görür çıkarır her şeyi,
Görmeyenin, duymayanın,
Zorla, zorla da olsa, yorsa da,
Usanmaz bıkmaz, yılmaz,

Söyler, söyler,
Hiç acımaz, acımaz,
Söyler bütün gerekli sözleri,
Çıkın gelin, çıkın gelin,
Görün bizleri,
Görün anlaşılmaz halleri,
Söyleyin o tatlı, acı sözleri
Nerdeseniz, nerdeseniz?
Ah, ozanlarım ah…