Şimdi yar olmadı makamın sana;
Gidişin olsun da dönemeyesin;
Az mı çektirdiniz, söyleyin bana;
Koronayla sürün, ölemeyesin.

Bir bir sayayım mı aldıklarını;
Karanlık işlere daldıklarını;
Kocanla birlikte çaldıklarını;
Zehir zıkkım olsun, yiyemeyesin.

İftira üstüne ektiklerine;
Hırsızlarla yola gittiklerine;
Adalet sorunca ettiklerine;
“Ben suçsuzum” bile diyemeyesin.

Şeytanın askeri Gonca gül ile;
Tuna bahçesinde mor sümbül ile;
Harami bağından konan zül ile;
Alnından lekeyi silemeyesin.

İftira bağında bulaştın şere;
Soysuzla beraber gittin her yere;
Mazlumun ahını aldın bir kere;
İki cihanda da gülemeyesin.

İlahi adalet ezelliğiyle;
Geç de olsa gelir, güzelliğiyle;
Haysiyet celladı özelliğiyle;
Geceyi, gündüzü bilemiyesin.

Süremedi kimse leke şanıma;
Ben ne yaptım, eza ettin canıma;
Kıyamet’de gelip benim yanıma;
Nedametle özür dilemeyesin.

Osman Bölükbaşı Dara