Sessiz adımlarda,
Ağlar ihanet kokan gölgeler,
Kuytu köşelerde,
Saklanır en güzel hikayeler,
Ertelenmiş yarınlarda,
Kaç yüreğe dokundun,
Kaç nefrette gizlendin,
Kaç dilde kelepçelendin,
Hangi pişmanlıklar düştü,
Masum nefeslere,
Düşler bırakıldı açık pencerelere,
Ve de tutsak gülüşlere,
Yokuş aşağı koştuğum
Tüm körpe sevdalarda,
Zehir zemberek vedalar,
Devşirdi yüreğimi,
Karaborsa iklimlerde,
Hayatıma attığım zarlar,
Hep yek geldi,
Kerbelada yüreğim,
Tükenmiş alfabem son istasyonda,
Sokak lambalarına saklanmış,
Mülteci bir tebessüm elimde...


Her kalbe bahar gelir,
Ama her kalpte barınır mı?
Usulca geçtiğim,
Merhametsiz korkularımda,
Elif gibi sevmekti oysa hevesim,
Acılara tutunmak şimdi,
Tek yapabildiğim,
Körelen umutlarım,
Bir trabzan altında sönük,
Puslu aynalarımda,
İçimin sızısına şahit,
Mutsuzluğuma sırdaş yüzler,
Tanısan sen de severdin,
Sevdama kanat çırpan bakışlarımı,
Tüm yaralarımı azad eden,
Arzı endam eden sarımtırak yollarımı,
Yerle yeksan oldu yekpare zamanlar,
Bütün mısralarımın altı çizili,
Henüz yarısında bile değilim,
Kaç asırlık sessizliğimin,
Ölüm döşeğinde üryan bedenim,
Titreyen bir mum alevi,
Aramızdaki uzaklığa sığıntı,
İsimsiz sevgilerde kiracı,
Geceden kalma yarım yamalak hislerim,
Meçhullerde üşümeye meyilli,
Nabız vermeyen ezik dizelerim,
Fazla söze ne hacet,
Bundan öte sen bana,
Ben sana zor gibi..
Paçavra mazimde yok mu ihlâs sahibi,
Yolumda yılgın dünlerimden kalma ağır bir tipi,
Kömür siyahı gecelerimde el gibi,
Kırılan dal çiçek verir mi eskisi gibi...
Arada sırada özlerse bu gözler,
Nahoş bir ikindi vaktinde,
Belki dönüşünü gözler...