Şu olmayan aklım, başımdan gidiyor
Seni karşımda, süslü süslü görünce
Ayaklarım birden, yerden kesiliyor
Benim yanıma, salınarak gelince

Kara gözlerim, anında ıslanıyor
Kulaklarım, tatlı sesini duyunca
Bu kalbim, bir kırat gibi şahlanıyor
Sıcacık elinle, elimi tutunca

Karanlık dünyam, hemen aydınlanıyor
Tatlı dilinle bana, aşkım deyince
Dünya dertleri, umurumda olmuyor
Yanaklarımdan, şapır şupur öpünce

Çayırda uzanıp, yanıma yatınca
Dünya nimeti, sanki benim oluyor
Başını göğsüme doğru, yaslayınca
Gözlerim, pembe hayallere dalıyor

Bulutların, en üstüne çıkıyorum
Evlendiğimizi, hayal ediyorum
Dünyanın, her tarafını geziyorum
Yaşayacağımız yeri, seçiyorum

Tombiş tombiş, çocuklarımız oluyor
Çocukları, oyuna götürüyorum
Koskoca aylar, yıllar böyle bitiyor
Yaşlandığımızı, hayal ediyorum

Sen tek başına, odanda yatıyorsun
Bende, başka bir oda da yatıyorum
Sen her gün sabah akşam, öksürüyorsun
Ben senden hepten tiksinip, bıkıyorum

Her şeyi çok detaylıca, düşününce
Yaşam normal modunda, devam etmiyor
Geleceği çok kaygı, tasa edince
İnsanın içi, hiç huzura ermiyor

Bundan sonra kötü düş, etmeyeceğim
Her günümü, gül gibi yaşayacağım
Yarına da, Allah kerim diyeceğim
Her şeyi, oluruna bırakacağım

Hadi bu, kara mizahı bırakalım
Biz aslanlar gibi, ayağa kalkalım
Gidip hemen, düğünümüzü yapalım,
Paşalar gibi, keyfimize bakalım