0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
589
Okunma
18,01,2022 (Yasaklı Cümleler)
Bana diyorlar ki yazsaydın aşk, meşk filan
Gözler vicdan, kulaklar kalp gerisi yalan
Kayıtsız kalamam budur bendeki sorun
Tam teçhizat askeri olmuşum doğrunun
İnsan hakları diye bağırıyor edepsiz çukur
Gayya kuyusunda edep kaynıyor fokur fokur
Oysa ne mutlu olurdum soksaydım kafamı kuma
Suya sabuna dokunmadan gözleri yuma yuma
Üç maymun mutlu fıstık atılan şebek
Fakat iki tül kanadı ile özgür olan kelebek
Lafın tamamı söylenir birader deliye
Emeğim zail olur diye dönemem geriye
Bu kalemi her gece kundaklar saklarım
Çıkarcı cümleleri kaleme yasaklarım
17,01,2022 (Söylemem)
Gemideyim ve rota yönümü ediyorsa tayin
İzin vermem her ne kadar deseler de mülayim
Atlarım bakmadan aşağısı okyanus mu derya mı?
Ağzım kulaklarımda yüzerim rüya mı hülya mı?
yürüdüğüm yol yüzdüğüm deniz olmalı benim
Gönderin suçları, kabahatleri hepsini üstlenirim
Ne kadere boynum incelir ne kedere eğerim
yanımda yürüyen kalplere durmadan değerim
Beni ben yapan içimdeki ateş ile bu yoldur
Kiminin doğrusu sağdır kiminin ki soldur
Kabul etmem ne sınırı ne tayin edilmiş çitleri
Korkmam bütün zulümler doldursa da ciltleri
Ben benim sen sensin kavgamız içtihatta
Dilim söylüyor lakin inanmaz hayatta
Akıl görmediğini sezmek için varsa
Söylemem zalime Hakkı sorarsa
15,01,2022 (Geh Bili Bili)
Tek derdim Ben sultasına boyun eğen bizler
Sabır göster, duruş göster, nefs canı izler
Kimsenin umurunda değil herkes bir rahat
Susarak söylüyorum bizde kabahat
Bana ne deseydik rahatlardık oysa
Şşşt kızacaktır vicdanım duysa
Gençliğimden bu yana içim kaynıyor
kalem bu gece dansöz gibi oynuyor
Görmüyorlar dumanı tütüyorum
Selamlarla gelen niyetleri yutuyorum
Soruyorum var mı şaire sığınak
Her taraf mısralardan yığınak
Acı çekiyorum yara kabuk bağlamıyor
Akıllı insan kendisine bile ağlamıyor
Bunca şehitler barış diyerek ölüyor
Asumanda İstiklal marşı gürlüyor
bir marş böyle hizaya çekiyor milleti ancak
Arş-ı alaya yükseliyor yüreğimde sancak
Vecd diyor, Afak diyor, unutmuşum ben bu dili
Fikir zerresinden kavga atıyorlar geh bili bili
14.01.2022 (Herkes Suspus)
Suçluyum, doğruluk karışmış kana yanıyorum
Yalanı bilmediğimden ne söyleseler kanıyorum
Nedir Ya Rab, nedendir vicdanımın sızısı
Sırtıma heceleri yükleyen bu alın yazısı
Oysa görmesem, duymasam, bilmezdim
Gençlikte olur olmaza gönül vermezdim
Belki geçer, belki hiç başlamazdı can acısı
Hasret büyür kıvılcımlanır yazmak sancısı
Bana ne, Suriye’den duyulan çığlıklardan
Bana ne, Batının içimde kurduğu ağalıklardan
Bana ne, terör belasının aldığı canlardan
Bana ne, göz kırpan, kuyruk sallayanlardan
Bana ne, kana özenerek akan salyadan
Bana ne, veznedarın elindeki balyadan
Anlamayana sivrisinek saz lafın tamamı
Anlayanın beyni cünup yakın hamamı
Mazlumlar için ağlıyorum bilmeden nedeni
Okullu cehalet alkışlıyor yapıp edeni
İnsan hakları diye bağırıyor zalimlikte ehil
Cesetlerin güneşlendiği bizim sahil
Aydın kokmaz bulaşmaz salçalı kuskus
İnsanlık zalime meftun, zulme suspus
10,01,2022 (Gözler Doysa)
"Ben" diktatörlüğüne savaş açtım
Çoğu savaş meydanından kaçtım
Bir kaç günlük zaferlerle avundum
Saldırmadım, o saldırdı savundum
Zaferim kardan adam kadar fani
Nefsim kızgın, olmuş Gulyabani
fısıldardı oysa şimdi bağırıyor
Anladım, Egosunu çağırıyor
Modern insan elinde oyuncak
Cehennem ona, oh ne güzel sıcak
İnsan benliğini görürse kuduruyor
Onu sadece iyilik durduruyor
Bir de kurumlu ki mermer sanırsın
Din deyince saldırmasından tanırsın
yontuyorum darbelerle elimde keski
Bu savaş tarihin kendisi kadar eski
Vuruyorum kendimi okumaya sanata
Varlığı bilmek için ihtiyaç yok kanıta
gösterseydi kendisini oysa
Herkes inanırdı gözler doysa
09,01,2022 (Sana Ne)
Öyle şeyler duydum ki kulaklar ağlıyor
Fert sömürü çarkına girmiş sağılıyor
Kızıyor bana zira bundan çok mutlu
Hindistan’da inekler bak nasıl kutlu
Yaşasın Avme’ler, kutsal mekanlar
Kilise, Havra, Camii camekanlar
Toplum alkışlıyor yaşasın tüketim
Dolar imparatorluğu için üretim
Eski değerler çamurda elmas misali
Toplumda başlamış bir ağız ishali
Herkes depremci herkes imam
herkes topçu, herkes tamam
bilmek gevezenin dilinde pelesenk
Ekranlar baştan sona pezevenk
Çarşıda Telefoncular dolup taşıyor
Diyorlar ki İslam camide yaşıyor
Koşuyorum sevinçle doğrudur diye
Cami kapanmış yerinde kırtasiye
Cemaat kaçmış imam dışında
Soruyorum bu cami kaç yaşında
Bin yetmiş beşten kalmış zahir
Müslümanım diyor ekseriyet kahir
Mal, mülk, şan, şöhret putunu devirip
Yürüyorum görmezden gelerek baş çevirip
İslamın yeni şartı zuhur etti "Bana ne"
En kıymetlisi sıcak taze taze "Sana ne"
08,01,2022 (Adalet Terazinin darasında)
Her dönem yaşamda geçerken perde perde
Yaşlılık dökülür bedenden pelte pelte
Bir arslan yaşlanır mı dağların arslanı
Öyle vakarlıdır ki taşır bütün neslini
İstedim ki zamanım işlesin tersine
Herkes şuraya buraya bizler Mersin’e
Doğsaydım yaşlıyken ölseydim kundakta
Her doğum, her evlat, her ölüm aynı yatakta
Yaşlılık hastalık keşkeler beyni kemirir
Umut kayboldukça kırıntısı fikri emzirir
Bir varız bir yok yaşam ikisi arasında
Adalet terazi kefesinde değil darasında
06,01,2021 (Hey Kanki)
Dolar tasması her gün biraz daha sıkılırken
Gülenler var içimizde devletimiz yıkılırken
Nesiller çuval giymiş kafaya değil farkında
Döndükçe kusuyor kusup dönüyor para çarkında
Biraz milliyetçi olsan hemen sıkarlar yuları
Başına çöker Dünyanın bütün kurları
Mesele boyun eğdirmek, edilmeli ki yılana biat
Zincir vurulmuş dillere düşünmek bile milat
Aydınlar yazmış çizmiş meseleye ay’mamış
Seçtiklerimi beyaz Türkler adamdan saymamış
Bidon kafalı diye aşağılamışlar oy veren Türkü
Dört yüz elli yıllık devir ye kürküm ye kürkü
İhanet içimizde damarlarımıza kök salmış
Pırıl pırıl evlatları dağlara özgürlük diye almış
Bilesin ki bundan sonrası önce sınırlar düşecek
Hastane okula ayrılan para cüzdanlarda şişecek
Bankalar sigorta sonra da ekonomi batacak
Faiz, faiz diyen İmf paraların üstüne yatacak
Bir tarafta Hak, diğeri batıl öbür tarafta
Teröristi örgütü sıra bekliyor afta
Niye düştük bu hale sorsa birisi niye
Oku dedi okumadık, bilmedik diye
Bu düzen kendi liderini dayatıyor
devlet vardiya saatinde yatıyor
toplum ekran maymunu televizyonun gücü ilahi
Tutuklayın hayallerimi suçlu onlar vallahi
Kötülük bulaşıcı ekranlar veba salgını sanki
Kelimeler yitik kavga çıkacak kafa dumanlı hey kanki
04,01,2022 (Anılara Naftalin dökelim)
Karşı çıkan yok bu düzene herkes iyimser
Arada benim gibi üç beş sayfa kurdu kötümser
Üç maymun olmak şahane mutluluk kaynağı
Onlar görmüyorlar yedikleri vezirparmağı
Öyleleri var ki tıklamayı imanın şartı sanıyor
Görmüyor tütmüyor ama alevlenmiş yanıyor
Hey Niko! Ege’nin karşısı nasıl söyle bakalım
ikimiz de kendi dinimizde iman feneri yakalım
İşte bu fenerdi on asır bizi ısıtıp aydınlatan
Esvab-ı mucizesi nedir bu işin altında yatan
Konsolos köpekleriyle karıştı Osman-ı Ali
Sömürü düzenini kuranın çoktur vebali
Oysa Selanik cennet, İşkodra cennet, cennet Mora
Arkadaş oluruz belki yine kafamızı yora yora
Zannetme bu iş kolay önce sen sonra ben misafir
İşte o zaman göreceksin kim imanlı kim kafir
Senin içinde benim içimde palazlanmış bir sürü piç
Bak zamana direnen evlerimiz var hepsi kerpiç
Önce özür borçlusun Mora’da olanlar için
Dön ve yasaklı tarihine bak bunlar neden oldu niçin
Sonra Trikopis orduyu çekerken yapılan zulümler
Ege’de Marmara’da yaşatılan ölümler
sen de söyle hatam varsa çekeyim ceremesini
Senden öğrendim anılara naftalin dökmesini
Arslanlara atın diyor, doğru söyleyen varsa
Kolay değil kurtulmak bu yılan sararsa
Hayır gelmez tanrılardan sen beni dinle
Yazıklar olsun yola çıkarsan bu kinle
Nerede akıl, nerede tarihten ders
Geldin, gördün, gittin yüz ters
İnanmazdım tarihte tekerrür hakikat
Medeniyet dediğin Batılı hilkat
Yine aynı doğum, aynı şiddet
Oynama bu oyunu reddet
Ne Selanik, ne İzmir kalır bu sefer
Yattığı yerden doğrulur, ama nefer
Adı Mehmetçik lakin unuttu adını
Mermi var desem, koşar yaşlısı kadını
Öyle yaratılmış can acısı nüvesi
Kültürel hegemonya insanlık gübresi
Bundan ara sıra biraz biraz kokuyor
Göz görüyor, kulak duyuyor, dil okuyor
Kuran insin ve boş kalsın o raflar
Altın ayarında bizi sarsan gaflar
Başıboş niyetler, boş hülyalar, rüyalar
Uzayda keşfedilen mavi dünyalar
Bakana delil çok lakin gözlerde perde
Üstüne basma işte İnsanlık yerde
Bir çamur birikintisi gibi duruyor
Aman çiğneme sulanarak cıvıyor
Hastaları var bastıkça bulaşır
Cehalet izm’lerle bize ulaşır
Kendimizi bilime adamak vardı oysa
Şu dönen sömürü çarkı artık dursa
Irak, Suriye, Libya Yemen doysun yılan
Camiler boş nerede namaz kılan
Dikkat sızmakta içimize biat kültürü
Ne kıymetli bilgiler olur ki düttürü
Biz birbirimize benzeriz ağzımız Müslüman
Siyaset meydanında aranıyor iman
Yok artık bilmediğini bilmeyen nesiller
Her yerde yönünü kaybetmiş embesiller
kendini yiyen toplumlar cüzzamlı misali
Yeni salgın var kaçın, şu gelen ağız ishali
Kitap tutması gereken parmaklar telefon tutuyor
Yönü amacı olmayan Milletleri böyle yutuyor
Teknoloji diyorlar karşı çıkana düşen aforoz
Bilgisayar öterken niye zorlansın kart horoz
01,01,2022 (Bizdeki kuyruk)
Barış olur lakin bu dönen sömürü çarkı
Nasıl bir gecede lağvetti Frankla Markı
Şimdi hepimiz miyav miyav diyen kedisi
Mecidiye ve dirhemlerin mirasyedisi
Üretirsen başın değecektir göğe
Ağzım yarıldı bu düzene söve söve
Batılı yaşantı Batıdan hastalık
Bidon kafada yayılan alafrangalık
Opera yetmez söylemeliyiz bizzat arya
Caz ile arabesk olmayan milletler parya
Demokrasi değil, Demokles’in kılıcı
Hayranlıkla bakıyorlar ah ne göz alıcı
Düşünce gör bak başına ne gelecek
Bir milleti bir kerede ikiye bölecek
Hey Niko ver elini beraber edelim dans
İstersen horon tepelim istersen vals
Sana Sirtaki bana Ege zeybeği
Olur, başımıza taç edersek ekmeği
Bilirsin bu siyez buğdayından ne toktur
Sana Rum demeyenlerden hayır yoktur
Yalnız bırak şu iddiayı değilsin Medeniyet
Hatırla Anadolu’da kaldı senin cibilliyet
Kana bulanacak yine Ege’nin iki yanı
Düşman içine girmiş fısıldıyor tanı
İkimiz de aslında aynı dertten muzdarip
Elia garip, Feride garip, Mehmet garip
Bu siyasette bize düşen acılar
Yok, olacak aileler, amcalar, bacılar
Aynı yılan yutuyor görüyorum seni de
Seksen yıl boyun eğdim ne ettiler beni de
Bugün kıvranırken ekonomiyle hepimiz
Dolar imparatorluğudur cebimiz
Olimpos zirvesinde insan tanrılar heyeti
Ben içtim sen içiyorsun Baldıran şerbeti
Ben bilirim sen de bil, gün yüzü görmez nesiller
Localarında kuş sütüyle beslenir asiller
Dağdan yuvarlanacak ölümlülere bir buyruk
Başı okyanus ötesinde bizdeki kuyruk
31,12,21 (ortaya karışık cemaziyevvel)
Defol iki bin yirmi bir demem sana güle güle
Kahrettin tüm insanlığı göz göre göre
Gözüm görmesi hatta on beş gün önce yürü
Ey tarih geri gelmesin defterini dürü
Gör bak nasıl gelecek yıl hemen pislenir
Ne güzel günler kurtlanır, iblislenir
Seyretme ekranları Ey Milletim, artık ayıl
Burnunda halka kulaklarında tef, varsa bayıl
Böyle kirlendi zaman, böyle pik yaptı nefret
Her gelen yıl gidenden daha büyük eziyet
Günler, aylar, haftalar zehirlenmiş zamanlar
Bir kenarda yığılmış secdesiz amanlar
Yaşamak uzaklaşmış İslamın özünden
Düşmüşüz bir defa dünyanın gözünden
Bana ne bitiyorsa bugün takvim
Zamanla yetişecektir dik duran kavim
Oğlum soruyor Noel kutlamıyoruz baba
Ben de sordum mu dedeme acaba
Mide kaldırmıyor bana göre değil görülen
Paraya eğilen peşinden sürünen
İsa doğdu yaşasın getirin hindiyi
Karıştırdık kötüyü iyiyi
Beyin bulanık, kafalar karışık
Kardeş kardeşe bir küs bir barışık
Ne diyeyim birader göz yaşları sel
ortaya karışık cemaziyelevvel
30,12,2021 (Barış Çubuğu)
Tutulmuş köşe başlarındaki esaret
İnsanlık diye yutturdukları beşaret
Bu devrin en kıymetli sözcüğü bana ne
Bombalanan şehirler göçmenler sana ne
Hani Osmanlıyı yıkan İttihat terakki
Bir millet ki Hakka aşık haksıza tiryaki
Ekranlarla bozulur adamlık kadınlık
Düşman olur birbirine haremlik selamlık
Dedik ya bu düzen düşmanlık üzerine kurgu
her alkış gönlümü deliyor burgu burgu
Şiddetin olur mu hiç erkeği kadını
Tedavi kolay koyarsak bunun adını
Şiddet sarmalı bu değerleri söküyor
Küçük zalimler büyüklere su döküyor
Bu kadar kitap, öğretmen, okula ayıp
Gazete ilanatı: Mahremiyet kayıp
uymaz sekte geçiren kalple batılı beden
Bir bak bakalım nasıl hallederdi bu işleri deden
sen de haklısın tarih elinde hergelenin
Başında bekliyoruz kesilecek kurdelenin
İşte yeni evin İslam ve Hristiyan barışık
Rüyalarım bu sıralar çok karışık
Eski sayfaları çevirdikçe yenileri boş
Barış çubuğu tüttüren milletler sarhoş
29,12,2021 (SANA KALSIN)
Doğum meşakkatli, sancılı, hatta ezalı
Yaşamak yaşarken ölüm cezalı
Kalemi kır sayfayı çevir, cezayı kes
Ah çok da gençti desin isterse herkes
Kime vuslat, kime korku, kime pamuk
İnsani değerler ayak altında yamuk yumuk
Geldik gördük ki dağlardan sonrası çukur
zirvede yalnızlık çukurda egolar fokur fokur
Kaynadıkça kaynıyor kimseden yok şikayet
Suyun içinde olan yanacaktır nihayet
Temiz doğarız ya kirlenerek büyürüz
Katran karasına bulanmış ölürüz
Sor bakalım herkes sütten çıkma ak kaşık
İnsanlık kendi egosuna sırılsıklam aşık
Temizlensin gönül, vicdan, temizlensin dil
Kuyu derin dibini bulacaktır iskandil
O iskandil var ya onun adıdır Bilim
Zirveden savur şekerleri ismi aklıselim
söz etme isteyen istediği kadar alsın
Yere düşenler de sana kalsın
26,12,2021 (Ya nasip)
Görüyorum yine tutuştu Megola idea ateşi
Ne yaparsan yap kaplamaz tüm güneşi
Bu ateş her yeri yakacaktır seni beni herkesi
Yunanı, Rumu, Lazı, Boşnağı, Çerkezi
Aynı tabut, aynı toprak, kimi şehit kimi leş
Sömürü çarkı dönüyor çünkü yakıtı beleş
Bundan köpürtülür ırkçılık Terör bilmem ne bela
Arkadaş olmak için tanış olmalıyız evvela
Ama kırılmalı sana da bana da sallanan parmak
Ne işe yarar ki sonradan günah çıkarmak
Çalıyor yüz yıl sonra yine savaş tamtamları
Çekiyor kendisine iştahlı yamyamları
bir zulm ki, ne sonu bellidir ne başı
Ey oğul doğru değirmenlere su taşı
Sırat-ı Müstakimde çiğnediğin yılan çıyan
Kimdir bunca cana göç yolunda kıyan
Bilmezsin, görmezsin her şeyde vardır bir hesap
Saklıdır, yasaklıdır mürekkebi kan olan bu kitap
Sen göçmen dedikçe bak neden ırkçılık arttı
Bir terazi ki saflaşmış imanı ihanetle tarttı
Cuma hutbesinde vaaz verir ki nice hoca
Irkçısı, Ateisti, İmanlısı, solcusu sağcısı aynı loca
Gözü olana kitap oku, çünkü aklın gıdasıdır oku!
Zaten bakıp görmüyorsan senin için evladır uyku
Aklı evvel sorar kimin gücü yetermiş buna
bir gün biri çıkarak duur diyecektir bu oyuna
İşte o zaman sallanır sırça köşkler, faiz lobileri
Para saymaktır oysa bunların hobileri
Siyaset bağırır faiz güzeldir iyidir
Elli yıllık kambur güzel filan değildir
Ey evlat günü gelince kopacaktır kıyamet
Git abdest al, namaza dur kıyam et
kimine kıyamet kimine cennettir kim bilir
Temmuzda dirilen Çanakkale yine dirilir
temizler ardından sürüklediği güruhu
Bu ruh Çanakkale, Sarıkamış, Amare ruhu
siz ne şanlı, ne imanlı, ne inançlı asker
göz kırpmadan verdiniz emaneti teker teker
böyle yazmış yaradan böylesi münasip
kimine terör kimine darbe kimine ya nasip
25,12,2021 (analardan ağıt)
Evladım bu dava cehalet davası hak davası
Eşeleme her yanından fışkırır hava parası
Şair korkar, yazar korkar, dava kalır yetim
Yol uzun, yolculuk zorlu düşmanları çetin
Yürek ister sağlam, ciğer ister kanlı, vicdan ister canlı
Al şu kalemi eline, vur sayfaya gör bak nasıl heyecanlı
evladım durma yaz, istersen mürekkebi saça döke
Hakkını ara, hakkını bul, hakkını al söke söke
Diline düşmesin birileri gibi lal
diyeyim ki sana helal olsun helal
İşte bu evlat Sırat-ı Müstakim neferi
Yüzünde Demokrasi maskesi Haçlı seferi
Sakın alkışlama bulacaktır onu lanet
Kahvaltı sofralarında konuşulan ihanet
Beyaz Türklerin Erguvanilerin ikameti yalılar
suyu geçmeye çalışan Asyalılar Afrikalılar
Sahipsizdir dava Necip’ten bu yana öksüz
Nesiller yıkılır para önünde çünkü köksüz
Avrupa ortasındaki Bosna’da ne oldu bak
İnsanlık sustu modern düşünce helak
Srebrenitza’yı gören ve susan insanın dili çürür
Fenalık konuşursan toplumda fenalık yürür
Hollandalı topladı Boşnak’tan silahları
Öldür emri vermişti kilisenin ilahları
Toplu mezarlara konuldu binlerce insan
Güldü Berlin, güldü Paris, umursamadı Horosan
Artık oyun zorlu, oyun gizli, Siyaset baş rolünde
Bosna, Kıbrıs, Mora, Hocaali, Kırım kan gölünde
Nerede İslam kardeşliği Müslüman benlik
Başındaki sarıktı, belindeki kuşaktı kefenlik
Laiklik, Şeriat diyerek ekildi kinler
Zaman geçti ve yıkıldı bütün dinler
Kim direniyorsa şimdi ona musallat
Ey dostum Artin bana Musa’yı anlat
Nerede saklı öldürmeyeceksin emri
Düdüklü tencerede yanan Filistinli
Ne kadar yanılgı içindeyse gamalı haç
Senin yüzünden bir dünya insan aç
Yok etme peşindesin milyonluk koca bir halkı
Dönüyor, döndü, dönecek derken siyonist çarkı
Ey Niko! sen anlarsın ayrılalı çok olmadı zira
Benim yüreğim yanıyor sen diyorsun ki çıra
Sana asırlarca hakkını verdim sen ise
Gördüğüm odur ki ele geçirilmiş senin kilise
Asırlarca şarapla takdis ettin, etmedin şükür
Ey padişah efendi kalk şunların yüzüne tükür
özel hukuk, ekonomik ayrıcalık oh ne rahat
Emek üzerinden toplanan kıymetli cerahat
Lakin, iyi kötü bir düzen vardı selam verirdik
delirdikçe çok istedik, istedikçe çok delirdik
Yoo! Hak geçmesin kendime değildir sözüm
Çete kurdun İzmir’e girdin yetmedi mi iki gözüm
İşte Çengelköy kilisenin bahçesindedir camii
Şimdi sana da musallat bana çöken harami
Sömürmek için düşmanlık yaratmak gerek
Aklı başında hele ki gören insanlar seyrek
Bugün atıyor aynı düşmanlık tohumunu
Sararken illet senin oğlunu benim oğlumu
Bu nasıl bela kimsenin neden çıkmıyor çıtı
Kopacak Ege’nin iki yakasında anaların ağıdı
24,12,2021
Gözü açtım kapadım çocukluğumdu demin
bu hayat kendisi sırat anlayana yemin
Geçmek zor kimine, kimine atlayıp zıplayarak
Yaşadıkça öldüm dersin mal mülk toplayarak
Omuzlarımda elli yılın biriken kelamsız yükü
Elime kalemi aldığımda başladı asıl öykü
Okudukça ağırlaştı kalem yazdıkça hafifledi
Sırat-ı Müstakimde doğrulardan söyledi
Oysa görmeseydim kafa gömük olsaydı kuma
Sustuğum meselelerin vebali kızıma oğluma
Bu öykü yeni ama dedemin bana mirası
Kalemi bilirim lakin yalan kimin ihtirası
Benden de sana kalacak oğlum bu tereke
Bir ucu umut bir ucu gaflet, ha gayret çeke çeke
Senin kavgan cehaletle umut yok demeyeceksin
Okuyarak, yazarak, savaşacak bu illeti yeneceksin
köşe başını tutmuş ve yürüyen insan cesetleri
geveze kurnalar ne bilsin bu icralık siyasetleri
Bu yüzden kimse söylemez Ruanda’da olanları
Mermiye hasret ölmek için yalvaranları
Her mermi için verilen hava parasını
Tapılan Batının yüz karasını
Kim söyleyecek Hollandalı askerlerin kaçmasını
Srebrenitza’daki gibi soykırıma kapı açmasını
Ölümden değil satırdan kaçan insanları
Siyah Müslümanları, Afrikalı Hristiyanları
dine göre değil ayrım, yüz yıl çalışmışlar
O zengin bu fakir lafına halkı alıştırmışlar
batı profesörü olmuş bu siyasetin
sahibidir içine kurduğu verasetin
sen semere hayır demezsen vururlar semer
faizle, dolarla, bankalarla kanını emer
Konsolosluklar baş rolde oyuncu yerli halk
Sana rahmet okunuyor kalk Ebu cehil kalk
5.0
100% (1)