Beklenmedik bir çağrı, işte yılın bu gününden
En belirsiz anda, beni alıp sana götüren.
Nihai gerçek ölüm, her şeyden daha yakınken
Eriştik işte bir yıla, yıllar gibi gelen saniyelerden!

Eriyen yüzüme bakma, gizlisin sen ruhumda,
İnanmazsan gir bak; kalbimin kuytularına!
Göreceksin kendini sen, unuttum sandığın her anda;
Gözlerimin kenarlarında gizli; o belirsiz damlalarda!

Ta ki melek sevgilim! Yeniden doğuşunda sen,
Erken giden değildin sen, bendim aslında seni bekleten!
Engin pınarlar süzülürken yanağıma; yaşlı gözlerimden,
Esen rüzgarla tenime dokundun, en köpüklü denizlerden!

Ürkek damlalar gibi, işte sen o kadar yakınsın;
Hâre içinde hâren gizli, sen öyle saklısın.
Her seste senden bir iz, sen öyle bir şarkısın,
Şelaleden akar gibi, geceye dolan yıldızsın!

Lâl olsun kağıtlar, şanınla dolsun sözcükler!
Adınla aksın tüm yıldızlar, sen uç ki coşsun gökler!
Adınla biten her geceden, nuruna doğsun güneşler!
Adınla doğan her fecirden, ruhuna okunsun rahmetler!

Eni sonu olmayan yollara, kutlu adımların koşsun,
Ne var ki imkansız sana, önünde engel olsun?
Nurunu süsleyen kanatların, aşılmaz diyarlara koyulsun;
Naif bir melek sevgilim, yeniden doğuşunun yılı kutlu olsun!