ve kıyamet şiddetinde uyandı uyku geceye figan düştü en acısından mavi düşün kıyısında can çekişti güneş kayboldu gitti elvedasız gökyüzü kaygan zemin tutunamadı yıldızlar çoğu hâla rüya sanıyordu uykusundan uyanamayanlar
doğanın katil yüzüydü oysa sinsi bela deniz kudurmuş kara geceden zından binlerce umut gömüldü toprağa mavi tokalı kızın düşleri boğuldu daha düne kadar mavi masum sularda
bir annenin koynunda bir kaç aylık bebek bebeğin günahsız teninde yarınsız masumiyet ve acının rütbesi yok işçi bir adamın kucağında ağlayan bir general ve 65 milyon ölçeğinde bir acı sarılır marmara ağustos mateminde
yılmaz YANARDAĞ
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ve kıyamet şiddetinde uyandı çığlık geceye siyah bulaştı === Bakan gözler bakamaz,atan yürekler atamaz oldu...Cahillik.yandaşlık.ilimden uzak .. Yapılan binalar hep eksik malzeme .kontrol eden baştan savma . Sonrada bunun adına Kader derler. Japonyada 7 şiddetinde kimse ölmez, ama bizde 5 şiddetiyle yerle bir oluruz ..Kader derler . Bu Yüce Allahın Kaderi değil,cahil çıkarcı hırsızların kaderi.... Duyarlı yüreğinizi kutlarım...
ama insanlığın rütbesi var....insanca davranışlarla kazanılan... kutların değerli şair anlamlı yürek yakan düşündüren harika dizelerinizi ve arkadaşların katkılarını... sevgi saygı selamlarımla...
ama insanlığın rütbesi var....insanca davranışlarla kazanılan... kutların değerli şair anlamlı yürek yakan düşündüren harika dizelerinizi ve arkadaşların katkılarını... sevgi saygı selamlarımla...
binalardaki catlaklar boyandi kapatildi yikilanlarin yerine yenileri yapildi..peki ya insanlarin ruhlarinda acilan gedikler? bedenlerindeki hasarlar nasil onarilacak.. peki ya olenin yerini kim doldurulaca diye feryat figan eyledi yurekler.. Allah bir kez daha yasatmasin ins.
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır
acının rütbesi yok işçi adamın kucağında bir kral ağlıyor marmara ağustos mateminde ............................................. oldugundan fazla özel bir şiirdi duygu dolu yüregin susmasın başarılar
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır ******************************************* Sessiz ve saygıyla efendim, eğiliyorum.. Teşekkürlerimle.
Unutamıyacağımız bir acı yaşadık Rabbim bir daha yaşatmasın,ölenlere Allahtan rahmet ,ve yakınlarına sabırlar diliyorum ,yapılar sağlam yapılmış olsaydı belki bu kadar kayıp olmayacaktı, keselerini dolduran sahtekarların vicdanları sızlıyor mu hiç acaba onlar bakalım nasıl can verecekler,devletimiz ve bu işlerle uğraşan şahıslar lütfen daha duyarlı olsunlar diyorum,can bu kadar ucuz olmamalı,duyarlı yüreğini sevgiyle selamlıyorum Yılmaz bey özel bir şiirdi tebrik ediyorum,Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun,sevgiyle kal...
Ben o gece tam depremin oldıuğu saatte Antalya otobüs garındaydım ve ışıklar söndü o anda, semada hızla bir gök cisminin Akdenize doğru kuyruklu bir yıldız gibi kaydığını gördüm.Ve daha sonra bu gök cismi Akdeniz üstünde Antalya Otogarından güneye bakışla saat 10.45 yelkovan istikametinde şerrareler yaparak dağıldı ve parçalanıp atmosferde yere doğru indi ve görünmez oldu.Bu olaydan bir kaç dakika sonra radyodan Gölcük'te çok şiddetli deprem olduğunu öğrendik...Bu birinci şahsi tesbitimdir.
2.nci şahsi tesbitim: Birlikte tur yaptığım bir otobüs şoförünü bana anlattığı öyküdür ki alabildiğine ilginçtir.Onun anlattığına göre Gölcük'te askerlik görevini yapmakta olan bir er , bu şoförün akrabası imiş.Orada Gemi şeklinde bir askeri Garnizon var imiş.Burada yapılan toplantıda bir Brifing veriliyor depremden 10 dakika kadar önce.Akrabası bulunan er orada görevli bu şoförün o sıra.İsrailli bir yüksek rütbeli subay, eline KURAN'ı alarak; '' ..Müslümanlar her şeyin Allah'tan olduğuna inanırlar,bakalım Allah mı güçlü, yoksa biz mi daha güçlüyüz? Biraz sonra anlayacaklar! '' gibi bir söz eder.Er komutanına ,'' Komutanım bu adam nasıl konuşuyor, müsaade edin bu adamı ben vurayım ! '' der.Komutan ere dışarı çıkmasını ve karışmamasını söyler ve aradan geçen bir süre sonra er oradan uzaklaştırlınca deprem meydana gelir ve Gemi biçimindeki bu askeri garnizon da yıkılarak sulara gömülür...
Bu tesbit tamamen benim duyduğum bir olaydır.O şoför sağ mı o er kimdir bilemem. ........................................................................... ŞİMDİ bir ikinci perde aralıyorum; Kuzey Amerika' da San Andreas Fay Hattı olarak bilinen önemli bir fay hattı var.Bunun altında önemli ölçüde enerji biriktiği ve bu enerjini açığa çıkması halinde ,çok şiddetli bir deprem sonucu Amerikanın sulara gömüleceği tezi yaygın.
Günümüz teknolojisi ile yeraltındaki fay hatlarını kırarak erkenden biriken enerjiyi çıkarmanın mümkün olduğu öne sürülür(Patlayıcılar ile, sondaj yapılır, patlayıcı yerleştirilir.)
Ancak böyle bir deneyin ne sonuçlara mal olacağı bilinemediğinden,öncelikle San Adreas Fay Hattı'na çok benzeyen Kuzey Anadolu Fay Hattı üstünde böyle bir deney yapılmasına karar verilir.Konu İsrailli taşeronlara havale edilir.Deprem sonrası Gölcük' gelen ilk kurtarma uzmanları İsaildendir.Yıklılan binada çok sayıda İsrailli uzman ölmüştür...Olayın akabinde Adriyatik kıyılarında olan 6.Filo'ya ait bir Askeri hastane vazifesi gören savaş gemisi rotasını kırıp İstanbula yönelir, o zamanın sağlık bakanı olayın şokunu atlatamaz ve yardım talebini reddeder...Yeter mi acep bunlar, bu bilgi el altından o zamanlar fotokopiler çektirilerek dağıtıldı.Ben de okuma şansı elde ettim.
Şimdi çözülemeyen sorular sorular; 1 )Denizin üstünden mavi bir alevin çıktığı söylendi olayın görgü tanıklarınca; O halde beklenenin 10.000 kat fazlası sürpriz bir metan gazı mı açığa çıkmştı ? 2) Bill Clinton niçin ülkemizi ziyaret etti ve küçük bir çocuğu kucağına aldı; vicdanen rahatlamak mı istiyordu kendini ?Kırmızı düğmeye bizzat o mu basmıştı ?! 3)Niçin bunlar kamuoyundan gizlendi v.s. vs.???? 4) Deprem avcılığı adı verilen bu tip projeler ile daha kaç can yakılacak ?
ve kıyamet şiddetinde uyandı çığlık geceye siyah bulaştı mavi düşün kıyısında can çekişti güneş gökyüzü kaygan zemin tutunamadı yıldızlar çoğu halen rüya sanıyordu
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır
acının rütbesi yok işçi adamın kucağında bir kral ağlıyor marmara ağustos mateminde
Deprem öldürmüyor hırsızların çaldığı çimentodan binalar öldürüyor dost, bu aç gözlülerin çok olduğu memleketimizde halen bu şerefsizlere göz yuman şerefsizler olduğu sürecede her deprem can almaya ve bizlerde hüzünleri yazmaya devam edeceğiz...saygılar...
acının rütbesi yok işçi adamın kucağında bir kral ağlıyor marmara ağustos mateminde
güzel ifadelenmiş bir şiirdi ne kadarda unutkanız bazı konularda ya da bir vurdum duymazlığı üzerimize yapıştırmışlar sanki biz böyle değildk sahi bize ne oldu tebrikler selamlarımla
ve kıyamet şiddetinde uyandı çığlık geceye siyah bulaştı mavi düşün kıyısında can çekişti güneş gökyüzü kaygan zemin tutunamadı yıldızlar çoğu halen rüya sanıyordu
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır
acının rütbesi yok işçi adamın kucağında bir kral ağlıyor marmara ağustos mateminde
tekrar O GÜNÜ YARADANIM yaşatmasın hocam yaşadığımız dakikaların korkusu,ürpertisi hala üstümüzde dahada atamayız üstümüzden. Ancak o deprem bizleri uyandırması gerekken bizler tekrar uykuya daldık riya,gıybet,küfür,zinalar almış başını gidiyor. Düngece EYÜPSULTAN camisindeydim,mahşeri kalabalık dualar gökyüzünde çınladı diyebilirim gözlerde yaş eksilmedi lakin olay yine aynı tekrar güne merhaba düzelen ne varki ALLAHIM uyuyan kulların etmesin YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN ŞİİR MMUHTEŞEMDİ HOCAM TEBRİKLER YAZAN YÜREĞE SELAM VE DUA İLE
ve kıyamet şiddetinde uyandı çığlık geceye siyah bulaştı mavi düşün kıyısında can çekişti güneş gökyüzü kaygan zemin tutunamadı yıldızlar çoğu halen rüya sanıyordu
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır
acının rütbesi yok işçi adamın kucağında bir kral ağlıyor marmara ağustos mateminde ----------------------------------------- usta kaleminizden süzülen acının haykırışıydı mısralara ellerinize duyarlı yüreğinize sağlık...
Malesef bunca yıl geçmesine rağmen değişen bir şey yok şimdi aynı büyüklükte deprem olsa ki İstanbul da bekleniyor daha büyük zararların ve ölü sayısını olacağı bilir kişiler tarafından tekrarlanarak dile getirilmekte. Fakat ilgili kişiler ve kurumlar duyarsız davranmaya devam etmektedirler. Hala yeni yapılarda denetlemeler zayıf vey ahiç yok .Alt zemini depreme dayanıklı olmayan yerlerde malesef yüksek binalar inşa edilmekte ve buna dur diyecek bir merci bulunmamaktadır.Bu durum resmen cinayetlere davetiye çıkarmaktır.
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır.... Deprem öldürmedi Yapılar öldürmedi insanları masumları ahhh ahhhh yapıları yapanlar. Hani gözü dönmüş sahtekarlar varya Hani çalmayı kendine huy edinmiş, Hani emekten çalıp caka atacaklar son model düşlerine konacaklar ya.. Hiç bir şey candan daha kıymetli değildir saf duygularla canlara yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır. Çalanlar çırpanlar değil. Bir korkunç tabloyu açıklıyorum bu şiirin yorumunda Hala beton nedir hala yapı nedir hala depremden nasıl korunuruz Hala Depreme dayanıklı ev nasıl yapılır öğrenmediler öğretmiyorlar bize. Burasını büyük harfle yazacağım. ÖĞRETMEN DEPREM ANINDA İKİ DAKİKADA OKULU BOŞALTAN ÖĞRENCİLERE AFERİM VERİYOR NE KADAR YANLIŞ GÜLÜYORUM. DEPREM ANINDA YAPILACAK TEK ŞEY YAT ÇÖK KAPAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR. HANİ YEREL YÖNETİMLER DAHA BİR DEPREM HAKKINDA BROŞÜR DAĞITIM DEPREMİ ANLATAMADILAR BİLE NEYSE. 17 Ağustos depreminde yitirdiğimiz canları allahtan rahmet diler şairir kutlarım. saygılarımla.
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır.... Deprem öldürmedi Yapılar öldürmedi insanları masumları ahhh ahhhh yapıları yapanlar. Hani gözü dönmüş sahtekarlar varya Hani çalmayı kendine huy edinmiş, Hani emekten çalıp caka atacaklar son model düşlerine konacaklar ya.. Hiç bir şey candan daha kıymetli değildir saf duygularla canlara yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır. Çalanlar çırpanlar değil. Bir korkunç tabloyu açıklıyorum bu şiirin yorumunda Hala beton nedir hala yapı nedir hala depremden nasıl korunuruz Hala Depreme dayanıklı ev nasıl yapılır öğrenmediler öğretmiyorlar bize. Burasını büyük harfle yazacağım. ÖĞRETMEN DEPREM ANINDA İKİ DAKİKADA OKULU BOŞALTAN ÖĞRENCİLERE AFERİM VERİYOR NE KADAR YANLIŞ GÜLÜYORUM. DEPREM ANINDA YAPILACAK TEK ŞEY YAT ÇÖK KAPAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR. HANİ YEREL YÖNETİMLER DAHA BİR DEPREM HAKKINDA BROŞÜR DAĞITIM DEPREMİ ANLATAMADILAR BİLE NEYSE. 17 Ağustos depreminde yitirdiğimiz canları allahtan rahmet diler şairir kutlarım. saygılarımla.
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır.... Deprem öldürmedi Yapılar öldürmedi insanları masumları ahhh ahhhh yapıları yapanlar. Hani gözü dönmüş sahtekarlar varya Hani çalmayı kendine huy edinmiş, Hani emekten çalıp caka atacaklar son model düşlerine konacaklar ya.. Hiç bir şey candan daha kıymetli değildir saf duygularla canlara yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır. Çalanlar çırpanlar değil. Bir korkunç tabloyu açıklıyorum bu şiirin yorumunda Hala beton nedir hala yapı nedir hala depremden nasıl korunuruz Hala Depreme dayanıklı ev nasıl yapılır öğrenmediler öğretmiyorlar bize. Burasını büyük harfle yazacağım. ÖĞRETMEN DEPREM ANINDA İKİ DAKİKADA OKULU BOŞALTAN ÖĞRENCİLERE AFERİM VERİYOR NE KADAR YANLIŞ GÜLÜYORUM. DEPREM ANINDA YAPILACAK TEK ŞEY YAT ÇÖK KAPAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR. HANİ YEREL YÖNETİMLER DAHA BİR DEPREM HAKKINDA BROŞÜR DAĞITIM DEPREMİ ANLATAMADILAR BİLE NEYSE. 17 Ağustos depreminde yitirdiğimiz canları allahtan rahmet diler şairir kutlarım. saygılarımla.
ve kıyamet şiddetinde uyandı çığlık geceye siyah bulaştı mavi düşün kıyısında can çekişti güneş gökyüzü kaygan zemin tutunamadı yıldızlar çoğu halen rüya sanıyordu
oysa doğanın katil yüzüydü deniz kudurmuş toprak vampir gülüşünde küçük bir şehir gömülür sulara ve mavi tokalı kızın düşleri ıslanır
acının rütbesi yok işçi adamın kucağında bir kral ağlıyor marmara ağustos mateminde
OOOOOOOFFFFFFF Biliyorum unutmamak lazım ama unutmak istiyorum hele bu günlerde bu korkunun pencesine tekrardan düşmüşken AVCILARDA YAŞADIM DEPREMİ YADİGARDIR BANA PANİK ATAGI....
SAPANCA ADAPAZARI SUADİYE GÖLCÜK NİCE AKRABAMI KAYBETTİM ALLAH CC TÜMÜNÜN MEKANLARINI CENNET EYLESİN TOPRAKLARI BOL OLSUN...
Bu gün 17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümü ve bizler hala yaralarımız sarılmamış ama geçmişi unutmuş yeni feleketlere yelken açıyoruz adeta.
Ne kadar unutkan bir halk olduğumuzu yeniden yeniden yaşıyoruz tüm gerçeğimiz ile.
Özel bir şiir ve özel bir seleniş. Umuarım unutulmaz ve umarım kalıcı önlemler alınır insan hayatına değer verircesine ve umarım artık depremler, felaketler can almaz ülkemde.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.