125- GÜZELİM- 1
Ben köy çocuğuyum,
Tek odalı toprak damlı evde,
Yarım kanat pencereden ışığım,
Kara ocakta farlanıp yanan
Meşe kütüğü közünden
Hoş sohbet sıcaklığım.
Ahırda inek ve danası,
Mis-i anber sütlü keçisiyle iç içe.
Yıllarca aynı mekanı paylaşmışlığım
Kana kan, cana can olsun diye,
Baka baka yaşadım,
Kokularını dem dem çektim içime,
Aynı mekanda yaşadım,
Gönlümce isteyerek havayı paylaştım
Sende gönlünü bana açıp yaşar mısın?
Güzelim.

Sabahın erinde uykulu gözle aç, susuz
Ekenek tarlasına revan oldum
Korkusuzca çakır dikenli tarlaya daldım
Ekenekte sararan otu, ekini
Parmağımda ellik, orakla
Aşk-ı umutla bir hışımla biçtim,
Gahı ağladım, gahı güldüm.
Yılmadım, uğraştım, didindim,
Kendimden geçtim.
Sararan ekin destelerin,
Sırtımda taşıdım harmana,
Yetmedi gücüm, kalmadı takadIm.
Uğraştım, didindim,
Nefsimle savaştım
Sende gönlü neşeyle,
Azimle çalışıp, savaşır mısın?
Güzelim.

Tarladan topladım ekin desteyi
Hayvan sırtında harmana çekerken,
Aşındırdım toprak patika yolları,
Karanlıktan aydınlığa yürüyerek.
Ayaklarımın altı şişti, çatladı dudaklarım
Kurudu özüm boğazım, tükendi ömrüm
Bir yudum berrak suya
İçten sevecen bir gülüşe hasret.
Yandı, kavruldu elim, yüreğim.
Sen de yüreğini yakar mısın?
Güzelim.

Doğanın ölüm sessizliğinde
Boğum, boğum haykıran çığlığım,
Engin vadilerde, yüce dağlarda çınladı,
Yüreğim sessizliği derinde yaşadı.
Halın nice diye soran olmadı,
Çalıştım, çabaladım, yoruldum
Yanakta şapırdayan alın terimi,
Billur su niyetiyle yudum yudum
Kana kana içerek köyümde büyüdüm,
Sen de köy yaşamını bilir misin?
Güzelim,

Elime batan sarı çakır dikeni,
Küçük iğneyle söküp attım sorunsuz,
Dert derde eklenince olmuyorsun gamsız
Perma perişan yaşadım aç, susuz,
Başımda esen kavak yeli,
Savurup attı tevekkeli rezilliğe,
Direndim, pes etmedim hiçliğe,
Delidivanece koştum aydınlığa
Sorgusuz, sualsiz, sorumsuz,
Dikildim yokluğa, yoksulluğa,
Sırtım çulsuz, karnım aç, susuz
Yaşadım mahrumiyet içinde köyümde
Sen de, köyde benim gibi savaşır mısın?
Güzelim.
Aralık-2021
Süleyman YILDIZ