1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
504
Okunma

Ruhum
Bahar yağmurlarında yıkanırken
Çarpmış Gökkuşağına yüreğim
Ah şimdi parçalanmış
Cam kırığı Rengarenk kanatlarım
Rüzgarlara savruluyor saçlarım
Kanat vuruyor cennet bahçesinde
Perilerle beraber iki katlı bir köşkte, oyunlarda
Saçımdan bir damla yağmur düşüyor
NUNAnın kahverengi dallarına ,
Gözleri nemli nemli
Bir minik kızın yüreğinde kabarıp
Sevinçle Başını uzatıyor gökyüzüne
Pencerelerde Yeşil yeşil gülümsüyor
Elinde kahvesi Ocağın başında
Gülümsüyor çok uzaklardan Babası
NUNA üzgün ,kederli
Köşke bakıyor
Rüzgarların nefesiyle acı bir ıslık yolluyor
Çam kokularında
Savurmuş dudaklarının kenarına
Her zamanki tonlarda
Baba olan bitenin hepsine bakıyor
Nereye göçmüş şen kahkalar
Kahve kokulu nefesler şimdi nerede
Nuna
Kocaman olmuş Gözleriyle
Etrafında koşan çocukları soruyor
Arıyor bahçenin her köşesinde
Çökmüş,
İki yanına düşmüş
Kamalyenin kolları
Asma altı talan olmuş
Çay evi yitirmiş eski demini
Oda yenik düşmüş zamana
Oda üzğün
Oda yorğun
Oda kırgın
Belli ki zaman
Çok şey alıp götürmüş herkesten
Aah ah
Nurayca sessiz çığlıkları yankılanıyor
Boş odalarda,
Verandadan bakınca
Bahçede hazan
Hazan ,
Hazin yanıyor doğrusu
Minik bir kız çocuğunun öksüz yüreğinde
Gönlünde Camdan duvarlar Çatlıyor
Kırılıp savruluyor sereserpe
Tuz gibi paramparça dağılmış yerlere
İşaret parmağının ucu Sızlıyor
Kestiğı bütün anılarda
NUNAnın nemli gözlerinden
Bir damla gözyaşı düşüyor
Havuzun içindeki engin mavi Denizlere
Kırmızı balıklara karışıyorum oyunlarda
Çınlıyor tüm bahçemiz
Her bir damla gözyaşlarında
Havuzun Taşına çarpıp dönen sedalarda
Hâlâ ,Yankılanır durur duvarlarda
Durmaz minik yüreğimde
Yürür gider NURAY CA
Bu ev bizimdi
Bu ev
Bizimdi
Yaşardık içinde
Çırak Ça ibrâhim YETGİNDAĞ
5.0
100% (4)