TUTULMA
Çağ atlatırken deli hasret günlerce asra
Yolcusuyken uçuk kaçık rüyaların İslenirken gökten yere düşmüş çehreler Külfetler kapı önünde üst üste yığılırken Aşkınlıklar aşıyorken bentleri Sınırlar,sonsuzluklar iç içeyken Tutulur şahit ademoğlu Gölgeyi düşürür insanlık onuruna Adaleti budur bir yanı aydınlık Yabana atılmış evlatlık yanı kara Bir yanda dünya Güneş bir yanda Korkuların koynundan çıkma sımsıcak ay Yakan gözü dehşet ,ağulu bir tutulma Kopartılmış başaklar yere bakar ,boynu bükük Verilmiş hüküm el mahkum,kul mahkum Şafağını söndürecek ,ocağın sönecek Görmeyecek insanı insan, göz gözü görmeyecek Bilmeyen der afet-i devran Bilmeyen der ki kıyameti Tufana çıkacak yollar kazıldıkça Ağa dolaşır beden yükseldilçe arşa Tutulur şahit ademoğlu Gölgeyi düşürür insanlık gamına Adaleti budur bir yanı aydınlık Yabana atılmış evlatlık yanı kara Bir yanda dünya Güneş bir yanda Korkuların koynundan çıkma sımsıcak ay Yakan gözü dehşet ,ağulu bir tutulma Manasız yarım bakış,soğukça nefes... Bilinir ne hercai boş heves! Süregelen tehcirin kifayeti Süregelen direnişin kifayetsizliği ... Edilen gaip akşamın ufkunda Kaç kere bozulacağı bilinmez yemini Sonu gelir Göğse gömülü güvercinin Burukluk hissizleştirir yüreği Sızlanana aman yok dünya ana terbiyesi Geç vakit, vakittir ki Tutulur şahit ademoğlu Gölgeyi düşürür insanlık vicdanına Adaleti budur bir yanı aydınlık Yabana atılmış evlatlık yanı kara Bir yanda dünya Güneş bir yanda Korkuların koynundan çıkma sımsıcak ay Yakan gözü dehşet ,ağulu bir tutulma |