...Sadık Aksak kardeşime...

Tekerlek peşinde biz koşa koşa
Az mı yolda durduk seninle Sadık?
Taklidini yapmak isterken gûya
Az mı cam indirdik seninle Sadık?

Bir sen vardın bende diğeri Memik
Ne bulsak oynardık, taş, kapak, kemik
Böyle olacaktı sonumuz demek
Az mı tuzak kurduk seninle Sadık?

Kavga ettik bazen, bir davar için
Gülfemî koza kırk, bir huvar için
Saklambaç oynarken dört duvar için
Az mı hayal kurduk seninle Sadık?

11.05.2008
Ovacık

Sadık, hep sol elle atardı taşı ve her kesin attığı gibi değil; farklı bir tarzı vardı. Bir gün onu taklit edeyim dedim. Rahmetli Fehime Teyze’nin camını kırmıştım o gün.
Koza Kırk: Çocukluğumuzda oynadığımız; düzgün kesilmiş yuvarlak, düz bir taşla ceviz büyüklüğünde bir taşa vurarak onu en uzağa götürmek üzerine bina edilmiş bir oyundu.
*Huvar: Bir cins yumuşak beyaz taş. Çocukluğumuzda taşlarla oyun oynandığı için taşların cinsini çok iyi bilirdik, hangisi sert, hangisi yumuşak olur anlardık. Kolaylıkla şekil verebilmek içindir bu.

Not: Günümüzde çocuklarımız, televizyon başından ayrılmamakta, saçma sapan, akıl çelen filmlerle gün öldürmekteler. Selena, Sihirli Annem ve daha adını bilmediğim bir sürü film. Bundan birkaç sene önce bir haber dikkatimi çekmişti: Çocuğun biri, Pikaçyu diyerek camdan atlamış ve ayağını kırmış. Ne garip değil mi? Malkoçoğlu ve Battal Gazi diyerek camdan atlamamış, Pikaçyu demiş. Kahramanı olmayan milletler kendilerine hayali kahramanlar icat ederler. Yunanlıların efsanelerden türetilmiş Herkül, Zeyna gibi ne idüğü belirsiz kahramanları vardır. Oysa bizim tarihimizde nice kahramanlar vardır. Ama maalesef çocuklarımız onların adını hatırlamayı bırakın, bilmemekteler bile. Kendi atasıyla gurur duyması gerekirken, Yunanlının ne idüğü belirsiz kahramanlarını görerek bir aşağılık duygusuna kapılmaktadırlar. Ve ben bunu görerek kahroluyorum.
Bırakın çocukları, insanlarımızın birçoğu Malkoçoğlu’nu, Kara Pençe’yi hayali kahramanlar sanmaktadırlar. Oysa Malkoçoğulları diye bir akıncı ailesinin kahraman neferiydi her bir Malkoçoğlu. Hakeza Kara Pençe de Kanije Müdafası’nda Tiryaki Hasan Paşa’nın sağ kolu olarak görev yapmış bir kahramandı. Bu millet nice kahramanlar yetiştirmiştir. Burada adlarını saymaya kalkarsak altından kalkamayız. Bir iki örnekle iktifa edelim: Mihalloğulları, İstolni-Belgrad Muhafızı Yahya Ağa, Budapeşte’nin son Osmanlı valisi Abdurrahman Abdi Paşa, Selahaddin Eyyubi, Celaleddin Harzemşah, Tuğrul Bey, Alparslan ve Türk-İslam tarihin karanlıkta kalmış, adı bile unutulan emsalsiz kahramanları. Hepsine Cenab-ı Hakk’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.
Madem andık unutulan kahramanları, ruhlarına Fatihalar göndermek boynumuzun borcu oldu!