34
Yorum
51
Beğeni
4,9
Puan
944
Okunma

Nereye dek...
Senli yanan kör tutkularımın
Ana kökü akıl ötesi
neden gönlün kara tuzağındayım
Hüsrana dümdüz gider o ayak sesleri
Şapşal baka kalır gönül pencerelerim
Dökülür paçalarımdan azalarım
Nefisin yollarında
Dağa bayıra salınır tüm izanım
Gönül bu o yanmadan durulmaz
Şöyle biraz çekil kenara da
Biraz dur
Arsız gönül
Ve düşün boş mudur bu ömür
Sana bu hayat toz pembede
Bana hüsrandır izanın bu yönsüz gidişi
Fâniliğimindir nefsin arsız telaşı
Hayat boş
Hayat geçici
Beni alı koyan
Uyanışımın istikbalde ki hali
Vicdanımda kıvranan
Pişmanlıklar gibi
Dönüş yolculuğunda
Zaman kayıplarının açmış olduğu ziyan
Tüm tabiat zikrederken
Karanlığa nasıl tabi olabilirim
Yüzüm tutmaz kahrolur yürek
Yerle yeksan olur verdiğim sözüm
Allah korkusunu
İllaki bilmem ve duymam gerek
Bilirim
Tüm cürümler vicdan ötesi
Kötülüklerinde kara perdesi
Kara kaplı defterim nefse odaklı
Tamahın altında yok sayılır
Geçmiş ve gelecek
Didik didik edilirken tüm yaşantı
Aşırı tutku ve istem
Bu dünyanın uğruna yok olmak gibi
Hataların törpülenmesi bir kör kuyu dibi
Kazıdıkça ineceğim
İstemem ya
Harun’dan daha da çok zengin olsam
Götürecek mezardan öte bir yol yok ki…
AZAP...(Kadri Atmaca) 28.05.2021
5.0
97% (33)
1.0
3% (1)