3
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
758
Okunma
mührünü ışığa morlayan
kanat ısırığında gece
düşlerin büyüyen şehrinde
kainatın gözleri...
tıkabasa mevsimin yapraklı ninnisinde
devrilen günün sessiz harfleri
öksüz pencereler ay ın ince dalıyla
rüzgar döker kıyılara
gölgelerin göçebe ağzında
çocukluğuma asılırım..
-seni bir şiirin karanlıkta duran
gözleriyle seviyorum çocuk-
sesimin kökleşen kılıcıyla
şiir yaz bana
ıslık çalan martılarla yürüyüp
birbirimize akalım
yer ve gök arası bağdaş kuran toprağın
hırkasında tenimin yağmuru
içimin kızıl avlusuna kısalan kıyamet
sarmaşıklarca sarkarken
üşüme sen çocuk
bu gece de oturup seni özleyeceğim
-örtün perdeleri-
yüreğime su taşıyan sessizliğin
ıssız ışığında kavrulmuş gözlerim
bulutların ağrısına çağırdım
kentin küskün ağaçlarını
anlatsın uçurumlar sesimin üzümlü
buğusunu..
hadi çocuk
seni güneşin kanayan gülüyle öpüyorum
savrul dudaklarıma
......
5.0
100% (14)