12
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
518
Okunma
Ne zamandır
kederli yüzümü yıkamıyor
yağmur taneleri
ıslanmıyor gönlümün ateşi
dudak kıvrımlarından düşen
gül yaprakları
ne zamandır kondurmuyor
alınlarına kelebekleri
oysa bir kelebeğin sırtını sıvazladı ellerim
kimsesiz şehirleri yıkadı elleri gecenin
ve usul usul ninniler söyledi yıldızlar
ay’ın kalbinden sızardı en derin sırlar
dökülürdü içimin yontulmuşluğuna
ırmakların ucundan tutardım
içimdeki yangınlara
düş derdim
düşerdi kirpiklerim ardı sıra
beni sana meyil eden bakışlarıma
vuruşuyor içimde sana dair duygular
ellerimden akıyor kanı hüznün
vuruluyor kör kurşunlara heveslerim
ah beni dinlemeyen
içimden kervan kervan
vagon vagon geçen baharlar
bir dalınıza dokundurmadınız
size vefalı ellerimi
hep geçtiniz aldırmadan
hep bedbin hazanlar yaptı mezarları mı
her ölüşüm de yıkadılar beni
sarı sularıyla
hep damladım
dalı kırılan bir ağacın damarlarından
çiçeklerim olmadı benim
hep kızıldı içimdeki yapraklar
Hülya Çelik
5.0
100% (18)