38
Yorum
49
Beğeni
5,0
Puan
887
Okunma

MİRACI reddeden zâtın yazdığı şiirden ilk üç dörtlüktür.
NE MİRACI KARDEŞİM?
Son Resule ”beşer” derken Kur’anda
Din bilmezler melek yaptı bir anda
O insanken ömür boyu her anda
Nasıl uçar melek misal kardeşim?
Uçar dersen senin ile var işim!
İsra bir de; “YÜRÜTTÜK” der apayan!
Geceleyin gitmiş yani o yayan
Yetmiyor mu Haktan gelen bu beyan?
Yetiyorsa inan buna kardeşim!
Hayır dersen senin ile var işim!
Yedi ayet “OLMAZ BÖYLE ŞEY!” derken
Mana meal bakıp bunu gör! Derken
Resul için “MİRAÇ YAPMAK ZOR” derken
Yetmiyor mu onca izah kardeşim?
Yetmez dersen senin ile var işim!
BU ŞİİRE YAPILAN BİR YORUM :
Namaz da Allah’ın huzuruna çıkmayı kabul edenler ,miraç ’ı nasıl red eder anlamak mümkün değil. Günde 5 vakit Allah huzuruna çağırmışken peygamber olmadığın halde , peygamberini ömründe bir kere arşı alayı göstermiş bunu mu aklın almıyor diye sorulmaz mı ?
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (S.A.V )KABİR HAYATI
Yüce Allah (c.c) bir ayeti kerimesinde ‘’Ey imanı tam olan nefs rabbine dön . sen O’ndan razı ve O senden razı olarak.
(Fecr Suresi Ayet 27-28)
Bir Hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz ( S.A.V ) Peygamberlerin mübarek vücudunu toprağın yemesini haram eyledi. Onlar kabirlerinde diridirler. Ümmetlerinin amelleri onlara bildirilir’’ buyurdu.
Ebul Leys tefsirinde bu konu ile alakalı konu şu şekilde zikredilmektedir, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) , ahirete göç ettikten sonra münafıklar kafirliklerini gösterdiler nice kimse dinlerinden döndüler MÜRTED oldular.
Ashab-ı Güzin onları görünce şaşırıp kaldılar.
Hattab oğlu Ömer (r.a) Resulullah S.A.V in Minberine çıktı ve ; Her kim Muhammed’e (s.a.v) öldü derse onu parça parça ederim çünkü Muhammed s.a.v diridir sağdır dedi.
Ebu Bekr Sıddık (Radyallahu anh) ondan bu sözü işitince geldi ve ; YA Ömer Minberden in! Dedi
Hazreti ömer bu sözü işitince minberden indi Ebu Bekr (R.anh) Minbere çıktı ve; Her kim Muhammede s.a.v taparsa Muhammed s.a.v gerçekten öldü. Her kim Allah-u Teala ya taparsa Allah-u Teala Ölmez , O diridir ve ebedidir.
Her kim bizim dinimizden çıkarsa onunla bizim aramızda kılıçtan başka bir şey yoktur’ dedi ve şu ayeti okudu
’’Ey Resul Elbette sen öleceksin ve elbette onlar da ölecektir’’Zümer Suresi Ayet 30)
Münafıklar bu sözü işitince korktular . içlerinden biri Hazret-i Ömer (R.Anh) ın yanına geldi :’’Muhammed dirimidir ölmedi mi ?’’ Diye sordu Ömer (R.Anh) ; Kabrinde diridir ‘’ dedi.
O kimse sonra Ebu Bekr (R.Anh) ın yanına gitti; Muhammed Dirimidir yada ölümüdür? diye sordu Ebu Bekr (R.Anh);’’ Öldü’’ dedi, O kişi dediki ‘’Ömer’e sordum kabrinde diridir diye cevap verdi’’
Bu söz üzerine Ebu Bekr Sıddık (R.anh) ‘’ Ömer gerçek söylüyor’’ ‘’ Muhammed s.a.v kabrinde diridir ,görür,işitir, ama dünyadan gitti ‘’dedi.
Şunu bilmek gerekirki Hazret-i Ebu Bekr’in Muhammed (sav)öldü demesinin sebebi , Peygamber S.A.V i halk İsa (A.S) ‘a benzetip ALLAH’tır , dememeleri içindi. Böylece ihtiyatlı davranmıştı.
Hazret-i Ömer (r.a) ‘ın sözü doğru ve gerçekti . Peygamber kabrinde diridir. Nitekim yazımızın başında da zikrettiğimiz Hadis-i şerifte Allah Resulu S.A.V şöyle buyurmuştu ‘’Hak Celle Ala Hazretleri Peygamberlerin mübarek vücudunu toprağın yemesini haram eyledi. Onlar kabirlerinde diridirler Ümmetlerinin amelleri onlara bildirilir’’ Sadaka Rasulullah (Resulullah Doğru Söyledi).
MİRAÇ HADİSESİ
Kur’an-ı Kerim’de İSRA ve NECM suresinde anlatılmaktadır.
İsrâ Sûresi
"Kulunu (Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir."(el-İsrâ, 1)
Necm Sûresi
"İnmekte olan yıldıza[1] and olsun." (en-Necm, 1)
"Sâhibiniz (Muhammed Mustafâ) sapmadı ve bâtıla inanmadı. O, arzûsuna göre de konuşmamaktadır. O’nun konuşması vahiyden başka bir şey değildir. Çünkü (bildirdiklerini)O’na güçlü, kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (olan Cebrâîl, Rabbinin emri üzere) öğretti. Sonra en yüksek ufukta (Sidretü’l-Müntehâ’da) iken asıl şekliyle istivâ etti (doğruldu)." (en-Necm, 2-7)
"Sonra yaklaştı ve tedellî etti." (en-Necm, 8)
"(Muhammed Mustafâ ile Rabbinin) araları, iki yay arası kadar, ya da daha yakın oldu." (en-Necm, 9)
"Allâh o anda kuluna vahyini bildirdi." (en-Necm, 10)
"(Muhammed Mustafâ’nın) gözleriyle gördüğünü kalbi yalanlamadı. (Ey inkârcılar!) O’nun gördükleri hakkında şimdi kendisiyle tartışacak mısınız?" (en-Necm, 11-12)
"And olsun ki (Muhammed Mustafâ), onu (Cebrâîl’i) Sidretü’l-Müntehâ’da bir defâ daha gördü."(en-Necm, 13-14)
"Orada Me’vâ cenneti vardır. O Sidre’yi kaplayan kaplamıştı." (en-Necm, 15-16)
Bu şiir Yüce Resûl’e (sav), dinî bilgisi olduğunu iddia ettiği halde doğum tarihi belirsiz diyerek Mevlid kandilini gereksiz gören, saygıda kusur eden ve MİRAÇ hadisesini reddeden bir densize cevap olarak yazılmıştır. Ayrıntısı hikâyesindedir.
O YÜCE RESÛL’E GEREKİR HÜRMET 🌹
O’nun ümmetinden olursan şükret
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet
Her anıldığında O’na selâm et
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Dini yüceltmeye etmişti gayret
Yüce din adına çektiği zahmet
Düşünmeden boşa konuşma sabret
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
O’nun yaşayarak koyduğu sünnet
Her mü’mine önce onları öğret
Kendinden menkulse sanma kerâmet
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Biz hep merhum deriz, dileriz rahmet
Ruhu yüce O’nun ölse de şâyet
Sevindin sanılır nerde nezâket
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Mirâcı yok saymak tam bir felâket
Hazret-i Musâ’dan bahseder âyet
Yaradan onlara etmişti ülfet
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Mü’minin kalbine etti sirâyet
O’ndan bize kalan din ve diyânet
Hürmet etmeyeni eder şikâyet
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
O’nadır hasretim doğrudur elbet
O Yüce Yaradan verirse mühlet
Sancağı altında olmayı lütfet
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Resûl-üs-Sakaleyn olarak hizmet
İnsan ve cinleri imana davet
Tüm peygamberlerin sıfatı ismet
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Teşrifi, vuslatı belirsiz farzet
Doğum, hicret,vefat aynı gün hayret
Gözümde tütmekte O’nayım hasret
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Allah’ım ne olur bizleri affet
Sevdiklerini de sevmeyi lütfet
"Hüzün Yılı" O’na etmiştin ülfet
O Yüce Resûl’e gerekir hürmet...
Şükrü Atay
29 Ekim 2020 - İzmit
DOST YÜREĞİNDEN SÜZÜLENLER
Aczinden bîhaberin akılsa güvencesi
"Mî’râc" deyince susar; us bîtap düşer... şaşar.
Sırrı murâd etmişse kâinâtın Yüce’si
Hakikati kavramak aklın boyunu aşar...
MECİT AKTÜRK 💟💟💟
HÜZÜN YILI
Hüzün yılı Peygamber Efendimizin (sav) sevdiklerini kısa zaman dilimi arasında bir yaprak gibi solup gitmesini izlemesidir. Efendimiz (sav) , çektiği çilelerin geride kalmasıyla sevincini yaşayamadan önce büyük oğlu KASIM, ardından diğer oğlu ABDULLAH vefat eder. Bu acılı günlerin hemen ardından küçük yaşta himayesinde kendisini büyüten, her daim kendisine destek olan amcası
EBU TALİB vefat eder. Peygamber efendimiz (sav) , amcasının üzüntüsünü yaşayamadan 1 ay sonra O’nun tüm sıkıntılarını paylaşan, peygamberliğini ilk tasdik eden eşi HZ. HATİCE’yi kaybeder. Bu acılar karşısında Efendimiz (sav) şunu söyler; Ey dağ benim başıma gelen senin başına gelseydi dayanamaz yıkılırdın” demiştir.
5.0
100% (38)