2
Yorum
15
Beğeni
4,9
Puan
793
Okunma
karanlıktı sokaklar
vuslatın dibine zifir ekiyordu
bir elin parmağı kadardı sefil...!
ne kadar sarsan yaralarını
o kadar irin döküyordu ferine gözlerinin.
karanlıktı sokaklar ..
bir arş-ınlık iz düşmeden sızılarıma
hadi vur şimdi beni
elvedalarını doğurduğun
iki dudak arasına göm yüreğimi..
gıkım çıkarsa namerdim inan.
yalanlarına gebe..
tebessümlerinin gölgesine ser beni..
alışkınım ....
gidenin arkasından dağılmışlıklarımı toplamaya..
yalnızdım bir o kadar derin..
çocuktum işte...!
güneş toplardım yatağımın sol kenarına..
zemheriye mavi düşler serer ..
dudaklarıma sürerdim onu..
avunurdum işte hâyâllerimle..
sonra sen geldin.
yandım/
küle döndüm .
avurtlarıma sığdıra sığdıra
ölüm geldi kucağıma..
senle geldi tüm kötü alışkanlıklar ..
ilk önce sigaraya başladım
öyle böyle değil hemde ,
üç beş pakete beledim seni..
sonra yalnızlık vurdu kıyılarıma..
sonrası malûm işte...!
sen /
dost sandıklarım/
sabah çayıma şeker olsun diye ,
kucağımda sakladığım gülüşlerim..
hepsi karanlığın içinde kaybolup gittiler.
sırtımda uzanamadığım kanamalarım var..
her biri ayrı sızımlar/da şafak atıyor
alışkanlık yaptı ,acılara gülmek bende..
bak avuçlarım dolu dolu ,
basıyorum gelmişine geçmişine kahkahayı.
hadi şimdi uzama zamanı ..
doğduğun karanlık sokakların döşüne..
ben gelmişinide geçmişini/de
ben geldiğinide gitmişini/de
ben gelenin gitmesini/de...
bıraktığın tüm acıların gölgesinde ,
iğfal etmesinide bilirim.
hadi ulan delirtme şimdi şiirlerimi
vurmadan alfabenin ayazını yüzüne
bas git gözlerimin ferinden.
yanaklarımda bir intihar ordusu
istilaya hazırlanıyor şehrinin bulutlarını...
sakın o saat sokaklara çıkma
karanlığa ...
yıldızlara bakma sakın..
tüm beddualarım ayakta
ölüm gibi ben yağacak kirpiklerine...!
Emel Abokan
06/04/2014
05:04
5.0
86% (6)
4.0
14% (1)