GEL EY SEVGİLİ!

Gel ey Sevgili!
Gel ki bağrı yanık aşıkların özledi Seni
Kupkuru çölleri gülistana çevirdiğin gibi
Bekliyoruz fakirhanemizi teşrif etmeni…
Tahtındır kalpleri garip ümmetlerinin
Senindir âfâkımız, efkârımız hep Senin
Gecemizde Sen varsın, günümüzde Sen
Âmil Sensin işlerimizde, düşümüzde Sen…

Gel ey Sevgili!
Gel ki güneşin doğuversin üzerimize
İhtiyar âlem gülüversin yüzlerimize
Bahar olsun artık mevsimlerimiz
Hakkı olsun bıraktığın hakikatlerin
Sonu olsun dünyada Seni üzen dertlerin!..

Gel ey Sevgili!
Gel ki pür nûr olsun ışığınla âlemler
Temizlensin gözlerden örümcekler
Kırılsın şevki kör inatların
Çoğalsın çoğalsın Akabeler!
Bir adım öne çıksın o kutlu sahabeler
Sıklaşsın adımları mübarek biatların…

Gel ey Sevgili!
Gel ki bulsun kendini insan yeniden
Yüzü gülsün, kamaşsın gözleri aynaların
Sönsün her tarafta küfür ateşi
Gel ki yeniden kurusun Save!
Yıkılsın Kisra, putlar devrilsin
Şahit olsun Bahiralar yeniden…

Gel ey Sevgili!
Gel ki yine gölgelesin o bulut Seni
Taçsız kalmasın sayende başlarımız
Kandillerin olsun bütün gecelerimiz
Selam dursun Sana ay ve yıldızlar
Yoldaş bulsun yeryüzünde yalnızlar
Doğranmasın mahfillerde gelinlik kızlar…

Gel ey Sevgili!
Gel ki bereketi çağırsın besmelemiz
Ordular doyursun bir dilim ekmeğimiz
Açılsın Muhammedî kokan güllerimiz
Güneş görsün kardelenler
Çözülsün tenimizi saran buzullar
Dualara açılsın ellerimiz
Halime olsun annelerimiz
Seni beklesin ellerde en güzel güllerimiz
Kurtulsun zulüm tutsağından nefislerimiz…

Gel ey Sevgili!
Gel ki yine ses versin çöller aziz yolcularına
Cemaatin olalım Mescid-i Aksa’da
Tekbirler getirelim kutlu sesinle arkanda
Göçelim Medine’ye yeniden
Muhacirlerin olalım Hak Yolunda
İstersen Ensar’ın olalım, Halid’lerin olalım!..

Gel ey Sevgili!
Gel ey ruhların ebedî ihtiyacı!
Gel ey dertlerimin bir tek ilacı!
Gel ki, yollarına dizilecek yetimler vardır
Masum dudaklarında kasidelerimiz vardır
Seni bekleyen kimsesizler dünya kadardır!
Gel ki koşsun hizmetine Enes’lerimiz
Gel ki kerpiçten olsun isterse mescitlerimiz
Bizim de seccademiz bastığın kumlar olsun
Hiç ayrılmasın yolundan ayaklarımız
Fatihler üstüne yürüsün haramilerin
Kurusun kan gölleri zalimlerin…
Gel ki dokunsun başlarımıza O Mübarek Ellerin!
Taif’e de gidelim birlikte Tekbirler söyleyerek
Yükselsin dualarımız Sidre-i Müntehadan geçerek…

Gel ey Sevgili!
Gel ki çağlasın Nurunla ırmaklar
Nefesinle iflah olsun mahzun gönüller
Bizim de baharımız olsun yeniden
Gülsün yüzlerimiz Senin sevginden
Gel ki gömülmesin kumlara kızlar
Okşansın başları yetimlerin
Gel ki okunsun Kâinatın Kitabı
Bir Ali fethetsin Hayber’leri
Can gelsin âlemlere yeniden
Yağmur yağsın diyar-ı rahmetten
Kurtulsun zulmetten çağlar
Gel ki ağlamasın âlemde kimse
Sayende sevsin Mevlamız bizi
Bir Sevgili görsün yeniden dünyanın gözü...
Gel ey Sevgili!..

Murat Kahraman
20 Nisan 2006/Sultanbeyli