13
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
1662
Okunma
O uçuk hayallerin, heyecanı sönünce
Gurur kuşu yüksekten, enginlere inince
Gerçeklerle yüzleşip, doğru yola dönünce
Hatalar onurunu, kesin ezecek bir gün
Yüreğin kan ağlarken, dilin çok mutluyum der
Dilinin yalanına, sen inanırsan eğer
İstemesen de benden, alacağın her haber
O taş dolu kalbini, derin üzecek bir gün
Doğruluktan ayrılmam, yolum belli safımda
Yalan dolan bulunmaz, konuştuğum lafımda
Kovsamda yakınımdan, sen benim etrafımda
Ayakların çaresiz, yorgun gezecek bir gün
Gün gelecek içine, kor ateşler dolacak
Ellerin saçlarını, avuç avuç yolacak
Tüm yiyip içtiklerin, zehir zıkkım olacak
Lokmayı boğazına dilin dizecek bir gün
Ihanet eden ruhun, yabancıdır özüne
Titreyen kelimeler, vicdan olur sözüne
İrinler toplandıkça, köz düşecek yüzüne
Kan dolu yaşlarını, gözün süzecek bir gün
İbret-i alem için, pişmanlık dolu halin
Hep boşlukta kalacak, bana uzanan elin
Gönül kulaç atacak, " Eyvah" dedikçe dilin
Acının deryasını, gönlün yüzecek bir gün
Bana yaptığın zulüm, kalmayacak yanına
Derman bulunmaz dertler, doluşacak kanına
Unutulmaz bir mazi, kastedecek canına
Hüzün düşmüş resmini kalbin çizecek bir gün
Zehir katmış olsanda, ekmeğime aşıma
Elbet bir gün gelipte, dikilirsin başıma
"Affet" diye bir yazı, mezardaki taşıma
Sarsılarak titreyen, elin yazacak bir gün
Erhan DOĞANAY
5.0
100% (23)