DÜDEN GÖLÜ’NÜN HAZİN SONU

Düden gölü Karaman ili Ayrancı ilçesi
Böğecik köyü savran mahallesine bir km mesafede
Ereğli Ambar Akçaşehir kasabası yol güzergahı üzerinde
Hititler döneminden kalma Eski bir Maden ocağı yatağına
Dağların hemen ayak altında muazzam bir görüntüsü olan
daha sonra kurumaya başladığı yıllarda Obruk şeklini alarak
oval bir şekle bürünmüştür çünkü göl yatağının tam ortasında
bir derinlik çıkurluk söz konusuydu Düden Gölü Akgöl den önce
kurumuştur çünkü Düden gölünü akgöl besliyordu.
Kapalı havza Ereğli sazlıklarını besleyen suların üzerine
baraşlar yapılınca göle sular gelmez oldu Akgöl kendi canı ile uğraşırken,
ilk evvela Düden Gölü haha sonra Akgöl ve Hotamış gölü ve
sonrasında Dünyanın Nazar Boncuğu Meke Gölü kurudu.
Çapı küçük ama çok derin su kapasitesine sahipti Kuruyan
Ereğli Sazlıkları Akgöl ile yan yana duran akgöl ile düden gölünü
ayıran Ambar Akçaşehir Ereğli karayolu geçişiyle doğal bir güzellik sergileyen
Agöl’ün fazla suyunu depolayan bir göl idi.
Akgöl de olduğu gibi Düden gölümüzde de pek çok insan av için gelenlerden boğulup ölenler olmuştur.
Bir rivayete göre Düden gölünün dibi yoktu
Düden gölünü besleyen Akgöl idi.
Düdene akan suyun yer altından akdenize döküldüğü yada aktığı söylenirdi.
Tabiiki bunlar bir rivayet. Ama Akgöl ile Düden gölünnün en büyük özelliği
Başta göçmen kuşlara yataklık yapması onlara ev sahibi oluşu ve
bulunduğu coğrafyanın nem oranını sağlayarak mevsimleri dengede tuttuşu
yağış oranını yükselterek verimli topraklara
oldukca faydası olan göllerimizdi. Ayrıca Akgöl 24 bin hektar alana kurulmuş.
Konya havzasının en büyük sazlığıydı DÜDEN GÖLÜ ise
Bölgemizin Meke Gölünden sonra adeta Nazar Boncuğuydu.
Malisef Göllerimizi besleyen su yataklarının üzerine barajların yapılması ve
seksenli yıllarda bölgemizde sıtma hastalığının baş göstermesi
Akgöl Ereğli sazlığını ve buna parelel olarak Düden Gölü’nün ıslah edilmesi gerektiğine karar verilip
bilinçli bir şekilde kurutulmuştur.
1985 den sonra yapılan bu çalışmalar 1990 ile 2000 yılına geline kadar
amacına ulaşmıştır.
Daha sonra nelermi oldu?
Neler olmadı ki. İlk evvelâ toprağın verimi düştü
Ekili alanlardaki zararlı böçekler arttı çünkü göle gelen kuşlar
bu zararlı böçeklerle beslenip hemde tarıma büyük katkı sağlıyordu.
Ayrıca Bahçelerdeki Elma Kayısı Kiraz vesaire meyvaların soğuk algınlığını önlüyordu.
Göller kuruduktan sonra Bölgemizde neredeyse 20 yıldır kayısı bitmemektedir.
Çiçek cağla aşamasında ağaçlar don alarak verim vermemeye başladı.
Koyunların yayılım alanı olan dağ yamaçları meralarda eskisi gibi otlar bitmemeye başladı.
Velhasıl kelâm bölge insanı Nasrettin Hoca misali bastığı dalı kesmiştir.
2021 yılına geldiğimiz şu günler gösterdiki hele lele şu
Korona hastalığının baş göstermesi pandemi sürecinde su ihtiyacının fazlalığını artırdı.
Göllerin göletlerin daha doğrusu suyun önemini dahada artırdı.
Önümüzdeki yüz yılların dileğim değil amma Savaşların su savaşı olacağıdır Susuz Hayat asla olmaz.
Var iken kıymetini bilelim Çevremizi doğamızı koruyalım diyorum.
Kültür bakanlığı,Karaman ili Halk Şairi;Resul Civcik
.......................Saygı ve Sevgilerimle.