Aşkın şeceresinde; ayrılıklar, hüzün var.
Nedir telaşı rüzgarın?
Ocak başında üflenen kor gibi
Tomurcuk erguvanlar, nar çiçekleri
Küllerinden filizlenen anılar...
Hasretin mahsur serde, eşkalin neye yarar?

Bir ceylan düşer ovaya karşı dağlardan
Ardından köpek sesleri
Kahpece pusular, tüfek sesleri.
Gözleri çakmak çakmak!
Bir de beni korkutur nazlı gülüm
Sahte yüzlere kanmak.

Bütün zamanların en gözde masallarını
Göndersem sana ne çıkar?
Sayarken yıldızları
Hani bestelenecek şarkılarımız vardı?
Şimdi de dudağında imalı fısıltılar
Zihnine yuvalanmış belirsiz ihtiraslar.

Alaca karanlıkta aşarken tepeleri
Fırtınalara karşı siper ettim gövdemi.
Yar mısın yabancı mı?
Hakikatten habersiz, başka kulvardasın
Karıştığın ruhsuz kalabalıklar
Köhne kaldırımlarda nereye koşuyorlar?

Anın evveli dündü, yarın ne zaman başlar?
Aşka müşkül derler de
Çok rastladım cılız ihtimallere.
Müstesna istisnalar...
Söyle sevgili hele
Aşkın naturasından hangi âlimler anlar?