Gönüllerimize büyük huzursun,
Ruhlarımıza sen sevinç, sürursun,
Her zaman bizlere övünç, gurursun,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Bir gün geldin ama güller açmadı,
Kara bulutlar hiç rahmet saçmadı,
Bülbüller ötmedi, kuşlar uçmadı,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Bir anda çok büyük hüzünle geldin,
Sanki bir kasırga, borandın, yeldin,
Yürekleri yakan coşkun bir seldin,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Halbuki silerdin, gönül pasını,
Açtın gönlümüzün, derin yasını,
Kanattın kalbimin, her yarasını,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Geldin üstümüze, gürledin yağdın,
Oysa daha önce, damlar ağlardın,
Sen bu defa niçin böyle çağladın?
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Beraber gelirdin kışım güzümle,
Karşılardım seni başım gözümle,
Bu defa geldin sen, büyük hüzünle,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Gökyüzü seninle dolup ağladı,
Büyük matemimiz gönül dağladı,
Yürek yaramızı, eller bağladı,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Bazı zaman gazap olsan yazları,
Zaman zaman coşkun aksan güzleri,
Yine gönüldesin, silsen bizleri,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Bu böyle olsa da, arza gel yine,
Sensin bizim için büyük hazine,
Rahmet ol dünyanın kurak yazına,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.

Yağmur; gel de dindir, yürek hüznümü,
Merhem ol, şifa ol, güldür yüzümü,
Aç damlalarınla gönül gözümü,
Rabb’in bereketi, rahmeti yağmur.
SALİH SEDAT ERSÖZ