26
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
1571
Okunma
Şahmarana sarıldım !
Mujganlardan damlarken belli belirsiz hüzün
Gözüm nişangahında bir menzile varıldı
Şakaklardan süzüldü, göz yaşım hazin hazin
Gülümserken dudaklar al gamzeden vuruldu
Geçti cavan günlerim en günahkar vah ile
Bulutlar indi gökten, feryat ile ah ile
Yoruldu umutlarım uzak güzargah ile
İndi geceden kasvet, düşlerime karıldı
Bahar dalında mahzun eyy kelebek günlerim
Bu günümün günahı serde kalan dünlerim
Bir şimşek çakar gibi usumdaki anlarım
Umut gönüle hazan, Kaf dağında görüldü.
Akşamın sabi vakti, ne bulut ne kar isterim
Gönül derdime derman, yanımda yar isterim
Bunlar uzak ihtimal, bunları zor isterim
Affet beni be üstat, dil mısraya darıldı
Ufka saplandı yürek, ne bir yolcu ne gemi
Sen sütte ak pak kaşık, bütün günah bende mi
Bende hicran yarası, sende arsız handemi
Kirpik kaşa tutundu, bak hedefe gerildi
İki mısra hüzzamla, geceye neşe dolmaz
Bana kalmayan devran, gülme sana da kalmaz
Ay şafkını gizledi, yıldızdan yorgan olmaz
Üryan oldu geceler ayak altı serildi
Sevda firari gülüm, bak kimlere yaslandı
Deli kısrak gençliğim, ne de erken yaşlandı
Sabi düşler köreldi, bir kuytuda paslandı
Pazara çıktı gönül bir nankör verildi
Kavak yaprağı usta bir fiskede döküldü
Mangal misali yürek, el eliyle söküldü
Devir devran değişti, yol çıkmaza büküldü
Kırk derede be usta yundu yürek duruldu
Baharda açan çiçek, poyraz yedi gün be gün
Ne bugün benli usta, ne de benli geçti dün
Kafes teline vuran, güvercin misali can
Umut karda açtı yar, zemheride derildi
Bağbanımda açan gül, dikene canım dedi
Kırat gemini aldı, yola rahvandır hadi
Karaya vurdu umut, denizde vurgun yedi
Suya atıldı bu can, şahmarana sarıldı
H. Işık. 20/2/21
5.0
100% (32)